Menüler
Anket
Bizi nereden duydunuz?
Maç Sonuçları
Kırım Cumhuriyeti - Türk Birliği

Kırım Cumhuriyeti

 

Kırım Cumhuriyeti

Karadeniz’in kuzeyinde Kırım yarımadasında Ukrayna’ya bağlı özerk cumhuriyet olan Kırım’ın yüzölçümü 26.945 km2’dir. 
 
Başkenti Akmescit, nüfusu 2.632.400 olan Kırım Cumhuriyeti nüfus kompozisyonunda Kırım Türkleri, Rus ve Ukraynalılardan sonra 300.000 nüfusla üçüncü sırayı almakta, ayrıca Karaim ve Kırımçak Türklerinde bir kısım da Kırım’da yaşamaktadırlar.
 
M.Ö. VII.-IV. yüzyıllarda Kırım’a ilk defa yerleşen Türkler, M.S. 395 yılında Büyük Kavimler Göçü ile Kırım’ı vatan yapmışlar ve birçok devlet kurmuşlardır. Moğol, Altınordu, Kırım Hanlığı ve Osmanlı İmparatorluğu idaresine giren Kırım, 1774 yılında Küçük Kaynarca Antlaşması ile bağımsız devlet olmuş, 1783 yılında Rus işgaline uğramış, 1793 yılında yapılan Yaş Antlaşması ile Ruslar’ın idaresi altına girmiştir.
 
Ruslar’a karşı kanlı isyanlar başlamış, 1790 isyanında 300 bin, 1860-1862 yıllarında 142 bin Türk sadece sürgün edilmiş, bu isyanlarda şehir olanların, tutuklananların hesabı bile yapılmamıştır.
 
1900’lü yıllarda İsmail GASPIRALI’nın öncülüğünde başlayan Millî Hareket, Ekim 1917 devrimi sonrası 26 Aralık 1917’de Kırım Cumhuriyeti’nin ilânına neden olmuş, ancak 3 yıl sonra 20 Ekim 1920’de tekrar Rus işgaline maruz kalmıştır. 18 Ekim 1921 yılında da Kırım Tatar Muhtar Cumhuriyeti adı ile SSCB’ne bağlanmıştır.
 
1924-1945 acı geçen yıllar olmuş, II. Dünya Harbi’nde Alman işgaline uğrayan Kırım, Almanların çekilmesinden sonra tekrar Rus işgaline uğramış, Almanlarla işbirliği yaptığı gerekçesi ile 18 Mayıs 1944 tarihinde Kırım’da tek Türk kalmamacasına sürgüne tâbi tutulmuşlardır. Bu sürgünde 100 binin üzerinde Türk katledilmiştir. Yerlerine Rus ve Ukraynalılar yerleştirilmiştir.
 
27 Şubat 1954 yılında SSCB Yüksek Sovyeti’nin kararıyla Ukrayna’ya bağlanan Kırım, 1967’de Kremlin’in yayımladığı bir kararla sürgündeki Kırım Türklerine vatana dönüş izni çıkmıştır.
 
SSCB’nin dağılmasından sonra Kırım, Rusya Federasyonu ile Ukrayna arasında çıbanbaşı olmuştur. Kırım’da bulunan ve dünyanın en güçlü donanmalarından biri olan Karadeniz Filosu bu anlaşmazlığın temelini oluşturmaktadır. Ayrıca Kırım nüfusunun 60’ını teşkil eden Rusların varlığı da anlaşmazlığın ikinci sebebidir.
 
Kırım’da mevcut aşırı Tatar milliyetçiliği SSCB’nin dağılmasından sonra aktif olarak faaliyete geçmiş, 1950 yılında kurulan “Kırım-Tatar Millî Hareketi” 1989 yılında Özbekistan’da yapılan bir toplantıda “Kırım-Tatar Millî Hareketi Teşkilâtı” adını alarak, Kırım’da teşkilâtlanmaya başlamıştır.
 
1991 yılında Kırım’da yapılan seçimlerde başarı gösteremeyen Kırım Türkleri, Kırım-Tatar Millî Hareketi Teşkilâtı’nın başarılı çalışmaları sonucu, aynı yıl Kırım-Tatar Kurultayı’nda Kırım Cumhuriyeti’nden ayrı 33 üyeli “Kırım-Tatar Millî Meclisi”ni kurmuşlardır. Bunun sonucu 1993 Kırım seçimlerinde, Kırım Yüksek Sovyeti 38 kişilik Kırım Parlâmentosu’nda 14 milletvekilinin Türk olmasını kararlaştırmıştır. Bu seçimlerde 55 Rus, 14 Türk milletvekili parlâmentoya girmiş, Türk milletvekillerinden birisi başbakan yardımcısı, ikisi de bakan olmuştur.
 
1994 yılı Cumhurbaşkanlığı seçimleri Rusya ile Ukrayna arasında müthiş bir yarışa sahne olmuş, Rus ve Ukraynalı iki ismin katıldığı seçimlerde Rus aday kazanmış, Cumhurbaşkanı olan Rus MEŞKOV, Rusya ile yakın ilişkiye girerek, hazırladığı yeni anayasada Kırım’ı Rusya Federasyonu’na bağlamaya kalkmıştır. Ukrayna bu anayasayı feshederek, Meşkov’un elinden bütün yetkilerini almış, yerine Ukrayna kökenli A. Lenoid KRAVÇUK’u devlet başkanı, Kırım Türkü Dr. İlmi ÜNER’i de yardımcısı olarak atamıştır. A. Lenoid KRAVÇUK’un başarısız idaresi üzerine 31 Mart 1995 yılında Kırım Hükümetini doğrudan Ukrayna Cumhurbaşkanlığına bağlamış, 20 Nisan 1995 yılında da Cumhurbaşkanlığı kaldırılarak yerine bir komisyon kurulmuştur.
 
Kırım Türkleri bu gelişmeler üzerine 26-30 Haziran 1996 tarihinde 3. Kurultaylarını yaparak yeniden 30 milletvekilli seçimler ve yeniden bağımsızlık deklarasyonu yayımlamışlardır.  Kırım’da en önemli sorun, Türklerin nüfus azlığı, Kırım Tatar Millî Hareketi ile Kırım Tatar Millî Meclisi arasındaki sürtüşmeler ve aşırı Tatar milliyetçiliğidir. Diğer bir sorun ise her iki teşkilâtın liderliğini yapan M. A. Kerim Cemiloğlu’dur. Kırım Tatar teşkilâtlarına kendi yandaşlarını getirmekte, Kırım Tatarlarını kendi kontrolü altında tutarak, diğer milliyetçilere hak tanımadığı değerlendirilmektedir.
 
Kaynak: http://www.kulturportali.gov.tr/medya/dokuman/dokumandetay/1119
 
SıraBaşlık

Yazarlar
Halil KURUMAHMUT
LİBYA GERÇEĞİ....
Prof.Dr.Fethi GEDİKLİ
ZÜHDÎ’NİN ŞEYHİNE YAKTIĞI AĞIT
Hava Durumu
Piyasalar
Alt?n
© Copyright 2016 Halil KURUMAHMUT - Tüm hakları saklıdır.