Men�ler
Anket
Bizi nereden duydunuz?
Ma� Sonu�lar�
Atat�rk - T�rk Birli�i

Atat�rk

ATATÜRK
Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu, Türk devriminin yarat�c�s� ve uygulay�c�s� Mustafa Kemal Atatürk 1881'de Selânik'te do�du.  Babas� Ali R�za Efendi, anas� hac� Sofi ailesinden Feyzullah A�a'n�n k�z� Zübeyde Han�md�r. Ali R�za Efendi Selanik Evkaf kâtipli�inde ve Gümrük memurlu�unda bulunmu�, daha sonra bu görevinden ayr�larak kereste tüccarl��� yapm��t�r. Ali R�za Efendi'nin 1877 Osmanl�-Rus Sava��ndan az önce 1876'da Selanik'te kurulan Selanik Asakir-i Milliye Taburu'nda subayl�k etti�i, ele geçen bir foto�raf�ndan ve o günleri bilenlerin an�lar�ndan anla��l�yor.

Mustafa Kemal küçük ya�ta babas�n� yitirdi. Onu zeki ve büyük bir Türk kad�n� olan annesi Zübeyde Han�m yeti�tirdi. Mustafa Kemal ilk ö�renimini Selanik'te �emsi Efendi Mektebinde yapt�. Bu okul yeni bir yöntemle ö�retim yapmak üzere Selanik'te aç�lm�� ilkokuldu. Atatürk çocuklu�una ve ilk ö�renim ya�am�na ili�kin an�lar�n� ilk kez 1922 y�l� ba��nda Ankara'da kendisiyle bir konu�ma yapm�� olan Vakit Gazetesi yazar� Ahmet Emin (Yalman)a çok içtenlikle �öyle anlatm��t�r. (Elverdi�ince bugünkü dile çevrilmi�tir).

"Çocuklu�uma dair ilk hat�rlad���m �ey, okula gitmek meselesine aittir. Bundan dolay� anamla babam aras�nda �iddetli bir çat��ma vard�. Annem, ilahilerle okula ba�lamam� ve mahalle okuluna gitmemi istiyordu. Gümrükte memur olan babam, o zaman yeni aç�lan �emsi Efendi'nin okuluna gitmemi ve yeni yöntemlere göre okumam� ye� tutuyordu. Nihayet babam i�i ustaca çözdü. �lk önce bilinen törenle mahalle okuluna ba�lad�m. Böylece annemin gönlü yap�lm�� oldu. Birkaç gün sonra da mahalle okulundan ç�kt�m; �emsi Efendi'nin okuluna yaz�ld�m. Az zaman sonra babam öldü. Annemle birlikte day�m�n yanma yerle�tik. Day�m köy hayat� geçiriyordu. Ben de bu hayata kar��t�m. Bana görevler veriyor, ben de bunlar� yap�yordum. Ba�l�ca görevim tarla bekçili�i idi. Karde�imle birlikte7 bakla tarlas�n�n ortas�ndaki bir kulübede oturdu�umuzu ve kargalar� kovmakla u�ra�t���m�z� unutamam. Çiftlik hayat�n�n di�er i�lerine de kar���yordum. Böylece, biraz süre geçince annem okulsuz kald���m için kayg�lanmaya ba�lad�.

Babas� Ali R�za Efendi, K�rm�z� Haf�z lâkab�yla tan�nan, Ahmet Efendinin o�ludur. Aile soyca Anadolu’dan Rumeli’ye geçmi�, orada önce Debre-i Bala sanca��na ba�l� Kocac�k beldesine yerle�mi�tir. Atatürk’ün dedesi ve amcas�n�n ta��d�klar� “k�z�l” lakab�ndan da anla��laca�� gibi Rumeli’de yayg�n olarak yerle�mi� olan K�z�l - O�uz  Yahut Kocac�k Yörükleri, Türkmenleri soyundan gelmektedir. Aile muhtemelen 1830 dolaylar�nda Selânik’e  yerle�mi�tir. Ali R�za Efendi burada 1839 dolaylar�nda do�mu�tur. Onun K�z�l Mehmet Haf�z isimli bir erkek, Nimet isimli bir de k�z karde�i olmu�tur. Ali R�za Efendi önceleri Selânik evkaf idaresinde sonra gümrük idaresinde  çal��m��, 1876’da Asakir-i Millîye taburunda gönüllü subay olarak hizmet etmi� ve 1871 dolaylar�nda Zübeyde Han�mla evlenmi�tir. Bu evlilikten olan üç çocuk (Fatma, Ahmet ve Ömer) küçük ya�larda hayata veda etmi�lerdir. Mustafa’dan sonra do�an Makbule (Boysan, sonra Atadan) ya�am��, Naciye ise 12 ya�lar�nda ölmü�tür.

Mustafa okul ça��na gelince anne ile baba aras�nda görü� ayr�l��� belirdi. Geleneklere ba�l� olan annesi onun dinî törenle ilâhîlerle mahalle mektebine gitmesini istiyordu. Ayd�n görü�lü oldu�u anla��lan babas� ise onun yeni aç�lan ve modern e�itim yapan �emsi Efendi �lkokulunda e�itim görmesini arzu ediyordu. Neticede baba olay� diplomatça çözümledi. Mustafa önce ilâhîlerle, dinî törenle mahalle okuluna ba�lad�, birkaç gün sonra da oradan al�narak �emsi Efendi okuluna ba�lad� (1887). Mahalle Mekteplerinin aksine bu okulda yeni ö�retim metodlar� uygulanmakta, kara tahta, tebe�ir, silgi, ö�retmen masas�, okumay� kolayla�t�racak levhalar kullan�lmaktayd�. Pedagojik esaslara göre modern ö�retim yapan bu okulun Mustafa’n�n fikrî geli�mesinde olumlu etkiler yaratt���n� rahatl�kla söyleyebiliriz. Bu arada Ali R�za Efendi rüsümat memurlu�unu b�rakm�� önce kereste sonra tuz ticareti i�ine girmi�tir. Birincisini Rum e�kiyalar, ikincisini de tuzlar�n erimesi dolay�s�yla b�rakm�� ve ticarî hayattan çekilmi�tir. Tekrar memuriyete giremeyen Ali R�za Efendi hastalanm�� ve 1890 dolaylar�nda vefat etmi�tir. Mustafa babas�n�n ölümü üzerine okuldan ayr�lmak zorunda kald�. Maddî durumu yetersiz olan Zübeyde Han�m Langaza’da tar�mla me�gul a�abeyi Hüseyin A�a’n�n yan�na gitti (1890 dolaylar�nda). Çiftlik hayat� Mustafa’n�n fizikçe geli�mesi ve el becerilerinin artmas� bak�m�ndan faydal� oldu. Ancak Zübeyde Han�m o�lunun ö�reniminin yar�m kalmas�ndan üzüntülüydü. Mustafa’y� caminin imam�, köyün papaz� ve son olarak da özel ö�retmenle e�itmek gayretleri sonuçsuz kald�. Sonunda anne o�lunun iyi bir e�itim görmesini sa�lamak için onu Selânik’e halas�n�n yan�na gönderdi. Mustafa Selânik Mülkiye Rü�tiyesi’nde (ortaokul) ö�renime ba�lad�. Ancak burada ö�renciler aras�ndaki bir kavga dolay�s�yla ö�retmenlerinden birinin sert muamelesi üzerine okulu terketti Gönlü öteden beri askerî okuldayd�. Ancak annesi biricik o�lunun asker olup aile oca��ndan ayr�lmas�n� istemiyordu. Mustafa annesine haber vermeden Selânik Askeri Rü�tiyesi’nin s�navlar�na girdi. S�nav� kazand� (1893). Annesini ikna etmesi zor olmad�. Art�k önünde sadece kendisinin de�il mensup oldu�u ulusun kaderini de�i�tirecek yeni bir ufuk aç�lm��t�.

Bu okulda Matematik ö�retmeni Mustafa Bey ad�na "Kemal" i ilave etti. 1896-1899 y�llar�nda Manast�r Askeri �dâdi'sini bitirip, �stanbul'da Harp Okulunda ö�renime ba�lad�. 1902 y�l�nda te�men rütbesiyle mezun oldu., Harp Akademisi'ne devam etti. 11 Ocak 1905'te yüzba�� rütbesiyle Akademi'yi tamamlad�. 1905-1907 y�llar� aras�nda �am'da 5. Ordu emrinde görev yapt�. 1907'de Kola�as� (K�demli Yüzba��) oldu. Manast�r'a III. Ordu'ya atand�. 19 Nisan 1909'da �stanbul'a giren Hareket Ordusu'nda Kurmay Ba�kan� olarak görev ald�. 1910 y�l�nda Fransa'ya gönderildi. Picardie Manevralar�'na kat�ld�. 1911 y�l�nda �stanbul'da Genel Kurmay Ba�kanl��� emrinde çal��maya ba�lad�.

1911 y�l�nda �talyanlar�n Trablusgarp'a hücumu ile ba�layan sava�ta, Mustafa Kemal bir grup arkada��yla birlikte Tobruk ve Derne bölgesinde görev ald�. 22 Aral�k 1911'de �talyanlara kar�� Tobruk Sava��n� kazand�. 6 Mart 1912'de Derne Komutanl���na getirildi.

Ekim 1912'de Balkan Sava�� ba�lay�nca Mustafa Kemal Gelibolu ve Bolay�r'daki birliklerle sava�a kat�ld�. Dimetoka ve Edirne'nin geri al�n���nda büyük hizmetleri görüldü. 1913 y�l�nda Sofya Ate�emiliterli�ine atand�. Bu görevde iken 1914 y�l�nda yarbayl��a yükseldi. Ate�emiliterlik görevi Ocak 1915'te sona erdi. Bu s�rada I. Dünya Sava�� ba�lam��, Osmanl� �mparatorlu�u sava�a girmek zorunda kalm��t�. Mustafa Kemal 19. Tümeni kurmak üzere Tekirda�'da görevlendirildi.

1914 y�l�nda ba�layan I. Dünya Sava��'nda, Mustafa Kemal Çanakkale'de bir kahramanl�k destan� yaz�p �tilaf Devletlerine "Çanakkale geçilmez! " dedirtti. 18 Mart 1915'te Çanakkale Bo�az�n� geçmeye kalkan �ngiliz ve Frans�z donanmas� a��r kay�plar verince Gelibolu Yar�madas�'na asker ç�karmaya karar verdiler. 25 Nisan 1915'te Ar�burnu'na ç�kan dü�man kuvvetlerini, Mustafa Kemal'in komuta etti�i 19. Tümen Conkbay�r�'nda durdurdu. Mustafa Kemal, bu ba�ar� üzerine albayl��a yükseldi. �ngilizler 6-7 A�ustos 1915'te Ar�burnu'nda tekrar taarruza geçti. Anafartalar Grubu Komutan� Mustafa Kemal 9-10 A�ustos'ta Anafartalar Zaferini kazand�. Bu zaferi 17 A�ustos'ta Kireçtepe, 21 A�ustos'ta II. Anafartalar zaferleri takip etti. Çanakkale Sava�lar�nda yakla��k 253.000 �ehit veren Türk ulusu onurunu �tilaf Devletlerine kar�� korumas�n� bilmi�tir. Mustafa Kemal'in askerlerine "Ben size taarruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum!" emri cephenin kaderini de�i�tirmi�tir.

Mustafa Kemal Çanakkale Sava�lar�'dan sonra 1916'da Edirne ve Diyarbak�r'da görev ald�. 1 Nisan 1916'da tümgeneralli�e yükseldi. Rus kuvvetleriyle sava�arak Mu� ve Bitlis'in geri al�nmas�n� sa�lad�. �am ve Halep'teki k�sa süreli görevlerinden sonra 1917'de �stanbul'a geldi. Velihat Vahidettin Efendi'yle Almanya'ya giderek cephede incelemelerde bulundu. Bu seyehatten sonra hastaland�. Viyana ve Karisbad'a giderek tedavi oldu. 15 A�ustos 1918'de Halep'e 7. Ordu Komutan� olarak döndü. Bu cephede �ngiliz kuvvetlerine kar�� ba�ar�l� savunma sava�lar� yapt�. Mondros Mütarekesi'nin imzalanmas�ndan bir gün sonra, 31 Ekim 1918'de Y�ld�r�m Ordular� Grubu Komutanl���na getirildi. Bu ordunun kald�r�lmas� üzerine 13 Kas�m 1918'de �stanbul'a gelip Harbiye Nezâreti'nde (Bakanl���nda) göreve ba�lad�.

Mondros Mütarekesi'nden sonra �tilaf Devletleri'nin Osmanl� ordular�n� i�gale ba�lamalar� üzerine; Mustafa Kemal 9. Ordu Müfetti�i olarak 19 May�s 1919'da Samsun'a ç�kt�. 22 Haziran 1919'da Amasya'da yay�mlad��� genelgeyle "Milletin istiklâlini yine milletin azim ve karar�n�n kurtaraca��n� " ilan edip Sivas Kongresi'ni toplant�ya ça��rd�. 23 Temmuz - 7 A�ustos 1919 tarihleri aras�nda Erzurum, 4 - 11 Eylül 1919 tarihleri aras�nda da Sivas Kongresi'ni toplayarak vatan�n kurtulu�u için izlenecek yolun belirlenmesini sa�lad�. 27 Aral�k 1919'da Ankara'da heyecanla kar��land�. 23 Nisan 1920'de Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin aç�lmas�yla Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmas� yolunda önemli bir ad�m at�lm�� oldu. Meclis ve Hükümet Ba�kanl���na Mustafa Kemal seçildi Türkiye Büyük Millet Meclisi, Kurtulu� Sava��'n�n ba�ar�yla sonuçlanmas� için gerekli yasalar� kabul edip uygulamaya ba�lad�.


Türk Kurtulu� Sava�� 15 May�s 1919'da Yunanl�lar�n �zmir'i i�gali s�ras�nda dü�mana ilk kur�unun at�lmas�yla ba�lad�. 10 A�ustos 1920 tarihinde Sevr Antla�mas�'n� imzalayarak aralar�nda Osmanl� �mparatorlu�u'nu payla�an I. Dünya Sava��'n�n galip devletlerine kar�� önce Kuvâ-yi Milliye ad� verilen milis kuvvetleriyle sava��ld�. Türkiye Büyük Millet Meclisi düzenli orduyu kurdu, Kuvâ-yi Milliye - ordu bütünle�mesini sa�layarak sava�� zaferle sonuçland�rd�.


Mustafa Kemal yönetimindeki Türk Kurtulu� Sava��n�n önemli a�amalar� �unlard�r:
• Sar�kam�� (20 Eylül 1920), Kars (30 Ekim 1920) ve Gümrü'nün (7 Kas�m 1920) kurtar�l���.
• Çukurova, Gazi Antep, Kahraman Mara� �anl� Urfa savunmalar� (1919- 1921)
• I. �nönü Zaferi (6 -10 Ocak 1921)
• II. �nönü Zaferi (23 Mart-1 Nisan 1921)
• Sakarya Zaferi (23 A�ustos-13 Eylül 1921)
• Büyük Taarruz, Ba�komutan Meydan Muhaberesi ve Büyük Zafer (26 A�ustos 9 Eylül 1922)

Sakarya Zaferinden sonra 19 Eylül 1921'de Türkiye Büyük Millet Meclisi Mustafa Kemal'e Mare�al rütbesi ve Gazi unvan�n� verdi. Kurtulu� Sava��, 24 Temmuz 1923'te imzalanan Lozan Antla�mas�'yla sonuçland�. Böylece Sevr Antla�mas�'yla paramparça edilen, Türklere 5-6 il büyüklü�ünde vatan b�rak�lan Türkiye topraklar� üzerinde ulusal birli�e dayal� yeni Türk devletinin kurulmas� için hiçbir engel kalmad�.

23 Nisan 1920'de Ankara'da TBMM'nin aç�lmas�yla Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulu�u müjdelenmi�tir. Meclisin Türk Kurtulu� Sava��'n� ba�ar�yla yönetmesi, yeni Türk devletinin kurulu�unu h�zland�rd�. 1 Kas�m 1922'de hilâfet ve saltanat birbirinden ayr�ld�, saltanat kald�r�ld�. Böylece Osmanl� �mparatorlu�u'yla yönetim ba�lar� kopar�ld�. 29 Ekim 1923'te Cumhuriyet idaresi kabul edildi, Atatürk oybirli�iyle ilk cumhurba�kan� seçildi. 30 Ekim 1923 günü �smet �nönü taraf�ndan Cumhuriyet'in ilk hükümeti kuruldu. Türkiye Cumhuriyeti, "Egemenlik kay�ts�z �arts�z milletindir" ve "Yurtta bar�� cihanda bar��" temelleri üzerinde yükselmeye ba�lad�.

Soyad� Kanunu gere�ince, 24 Kas�m 1934'de TBMM'nce Mustafa Kemal'e "Atatürk" soyad� verildi.
Atatürk, 24 Nisan 1920 ve 13 A�ustos 1923 tarihlerinde TBMM Ba�kanl���na seçildi. Bu ba�kanl�k görevi, Devlet-Hükümet Ba�kanl��� düzeyindeydi. 29 Ekim 1923 y�l�nda Cumhuriyet ilan edildi ve Atatürk ilk cumhurba�kan� seçildi. Anayasa gere�ince dört y�lda bir cumhurba�kanl��� seçimleri yenilendi. 1927,1931, 1935 y�llar�nda TBMM Atatürk'ü yeniden cumhurba�kanl���na seçti.

Atatürk s�k s�k yurt gezilerine ç�karak devlet çal��malar�n� yerinde denetledi. �lgililere aksayan yönlerle ilgili emirler verdi. Cumhurba�kan� s�fat�yla Türkiye'yi ziyaret eden yabanc� ülke devlet ba�kanlar�n�, ba�bakanlar�n�, bakanlar�n� komutanlar�n� a��rlad�.

15-20 Ekim 1927 tarihinde Kurtulu� Sava��'n� ve Cumhuriyet'in kurulu�unu anlatan büyük nutkunu, 29 Ekim 1933 tarihinde de 10. Y�l Nutku'nu okudu.
Atatürk özel ya�am�nda sadelik içinde ya�ad�. 29 Ocak 1923'de Latife Han�mla evlendi. Birçok yurt gezisine birlikte ç�kt�lar. Bu evlilik 5 A�ustos 1925 tarihine dek sürdü. Çocuklar� çok seven Atatürk Afet (�nan), Sabiha (Gökçen), Fikriye, Ülkü, Nebile, Rukiye, Zehra adl� k�zlar� ve Mustafa adl� çoban� manevi evlat edindi. Abdurrahim ve �hsan adl� çocuklar� himayesine ald�. Ya�ayanlar�na iyi bir gelecek haz�rlad�.

1937 y�l�nda çiftliklerini hazineye, bir k�s�m ta��nmazlar�n� da Ankara ve Bursa Belediyelerine ba���lad�. Miras�ndan k�zkarde�ine, manevi evlatlar�na, Türk Dil ve Tarih Kurumlar�na pay ay�rd�. Kitap okumay�, müzik dinlemeyi, dans etmeyi, ata binmeyi ve yüzmeyi çok severdi. Zeybek oyunlar�na, güre�e, Rumeli türkülerine a��r� ilgisi vard�. Tavla ve bilardo oynamaktan büyük keyif al�rd�. Sakarya adl� at�yla, köpe�i Fox'a çok de�er verirdi. Zengin bir kitapl�k olu�turmu�tu. Ak�am yemeklerine devlet ve bilim adamlar�n�, sanatç�lar� davet eder, ülkenin sorunlar�n� tart���rd�. Temiz ve düzenli giyinmeye özen gösterirdi. Do�ay� çok severdi. S�k s�k Atatürk Orman Çiftli�i'ne gider, çal��malara bizzat kat�l�rd�.

Frans�zca ve Almanca biliyordu. 10 Kas�m 1938 saat 9.05'te yakaland��� siroz hastal���ndan kurtulamayarak �stanbul'da Dolmabahçe Saray�'nda hayata gözlerini yumdu. Cenazesi 21 Kas�m 1938 günü törenle geçici istirahatgâh� olan Ankara Etnografya Müzesi'nde topra�a verildi. An�tkabir yap�ld�ktan sonra nâ�� görkemli bir törenle 10 Kas�m 1953 günü ebedi istirahatgâh�na gömüldü.

ATATÜRK'ÜN ÖLÜMÜ
Atatürk ülke içerisinde s�k s�k seyahat etmektedir.  Gemlik ve Bursa gezileri esnas�nda Atatürk so�uk al�r. Tedavi olmak ve dinlenmek üzere �stanbul'a geri döner. Ama, ne yaz�k ki hastal�k ciddidir. 10 Kas�m 1938 tarihinde saat 9.05'te tüm çabalara ra�men çok sevdi�i halk�ndan ayr�lmak zorunda kal�r. Ama insanlar�n�n gözünde ölümsüzlük kazanm��t�r. Öldü�ü andan itibaren, çok sevilen ismi ve hat�ras�, çok sevdi�i halk�n�n kalbinde yerini alm��t�r. O bir kumandan olarak birçok sava� kazanm��, bir lider olarak kitleleri etkilemi�, bir  devlet adam� olarak ba�ar�l� bir yönetim sergilemi� ve nihayet bir devrimci olarak bir toplumun sosyal, kültürel, ekonomik, politik ve hukuki yap�s�n� kökten de�i�tirmeyi ba�arm��; dünya tarihindeki  en üstün �ahsiyetlerden birisi olmu�tur. Tarih onu Türk ulusunun en �erefli evlatlar� ve insanl���n en büyük liderleri aras�nda sayacakt�r.
 
ATATÜRK'ÜN GÖRÜ�LER�
Ekonomi üzerine
Atatürk Devrimlerinin sonucunda, Türkiye'nin ekonomik yap�s� tümüyle iyi yönde bir geli�me göstermi�tir. Kapitülasyonlar�n kald�r�lmas� ile birlikte, ulusal bir ekonomi için gerekli olan temel at�lm��t�r. Atatürk'ün ülke ekonomisi hakk�ndaki dü�üncesini, "Memleketin efendisi hakiki müstahsil olan köylüdür" sözlerinde bulmak mümkündür.

D�� Politika üzerine
O dönemde birçok ülke yöneticisinin izledi�i iç çat��ma  politikalar�na, polis devleti taktiklerine ve nihayet  uluslararas� ihtilaflara yönelmelerine ra�men, Atatürk'ün "Yurtta Sulh, Cihanda Sulh" sözüne s�k� bir biçimde, ba�l� kalan Türkiye, bu dönemde ülke  içerisindeki devleti ve onun kurumlar�n� içten çökertme giri�imlerini engelleyebildi�i gibi, sava�lara da bula�mamay� ba�arm��t�r.

iSTiKLAL MAR�I

Korkma, sönmez bu �afaklarda yüzen al sancak
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin y�ld�z�d�r, parlayacak!
O benimdir, o benim milletimindir ancak!

Çatma, kurban olay�m, çehreni ey nazl� hilal!
Kahraman �rk�ma bir gül... ne bu �iddet, bu celal?
Sana olmaz dökülen kanlar�m�z sonra helal.
Hakk�d�r, Hakk'a tapan milletimin istiklal.

Ben ezelden beridir hür ya�ad�m, hür ya�ar�m;
Hangi ç�lg�n bana zincir vuracakm��? �a�ar�m!
Kükremi� sel gibiyim, bendimi çi�ner, a�ar�m.
Y�rtar�m da�lar�, enginlere s��mam, ta�ar�m.

Garb�n âfâk�n� sarm��sa çelik z�rhl� duvar.
Benim iman dolu gö�süm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nas�l böyle bir iman� bo�ar,
'Medeniyyet!' dedi�in tek di�i kalm�� canavar?

Arkada�, yurduma alçaklar� u�ratma sak�n;
Siper et gövdeni, dursun bu hayâs�zca ak�n.
Do�acakt�r sana va'detti�i günler Hakk'�n,
Kim bilir, belki yar�n, belki yar�ndan da yak�n.

Bast���n yerleri 'toprak!' diyerek geçme, tan�!
Dü�ün alt�ndaki binlerce kefensiz yatan�.
Sen �ehid o�lusun, incitme, yaz�kt�r, atan�.
Verme, dünyâlar� alsan da bu cennet vatan�.

Kim bu cennet vatan�n u�runa olmaz ki feda?
�ühedâ f��k�racak topra�� s�ksan, �ühedâ!
Cân�, cânân�, bütün var�m� als�n da Hudâ,
Etmesin tek vatan�mdan beni dünyâda cüdâ.

Rûhumun senden ilahî, �udur ancak emeli:
De�mesin ma' bedimin gö�süne na-mahrem eli!
Bu ezanlar-ki �ehâdetleri dinin temeli-
Ebedî yurdumun üstünde benim inlemeli.

O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- ta��m.
Her cerîhamdan, �lâhi, bo�an�p kanl� ya��m,
F��k�r�r  rûh-� mücerred gibi yerden na'��m;
O zaman yükselerek ar�a de�er belki ba��m!

Dalgalan sen de �afaklar gibi ey �anl� hilâl!
Olsun art�k dökülen kanlar�m�n hepsi helâl.
Ebediyyen sana yok, �rk�ma yok izmihlâl;
Hakk�d�r, hür ya�am��, bayra��m�n hürriyet,
Hakk�d�r, Hakk'a tapan milletimin istiklâl!

Mehmet Akif Ersoy


ATATÜRK'ÜN TÜRK GENÇL���NE H�TABES� - ASIL MET�N
Ey Türk Gençli�i!

Birinci vazifen, Türk istiklalini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.
Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegane temeli budur. Bu temel, senin, en k�ymetli hazinendir. �stikbalde dahi, seni, bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahili ve harici, bedhahlar�n olacakt�r. Bir gün, istiklal ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine dü�ersen, vazifeye at�lmak için, içinde bulunaca��n vaziyetin imkan ve �eraitini dü�ünmeyeceksin! Bu imkan ve �erait, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. �stiklal ve
Cumhuriyetine kastedecek dü�manlar, bütün dünyada emsali görülmemi� bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatan�n kaleleri zaptedilmi�, bütün tersanelerine girilmi�, bütün ordular� da��t�lm�� ve memleketin her kö�esi bilfiil i�gal edilmi� olabilir. Bütün bu �eraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde iktidara sahip olanlar gaflet, dalalet ve hatta h�yanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri �ahsi menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakru zaruret içinde harap ve bitap dü�mü� olabilir.

Ey Türk istikbalinin evlad�!
��te, bu ahval ve �erait içinde dahi vazifen, Türk �stiklal ve Cumhuriyetini kurtarmakt�r. Muhtaç oldu�un kudret, damarlar�ndaki asil kanda mevcuttur.
Ankara, 20 Ekim 1927

 

ATATÜRK'ÜN TÜRK GENÇL���NE H�TABES� - YEN� TÜRKÇE

Ey Türk Gençli�i!

Birinci ödevin; Türk ba��ms�zl���n�, Türk Cumhuriyetini, sonsuzlu�a de�in korumak ve savunmakt�r.

Varl���n�n ve gelece�inin biricik temeli budur. Bu temel, senin en de�erli güven kayna��nd�r. Gelecekte de, yurt içinde ve d���nda, seni bu kaynaktan yoksun etmek isteyen kötücüller bulunacakt�r. Bir gün, ba��ms�zl���n� ve cumhuriyetini savunmak zorunda kal�rsan; ödeve at�lmak için, içinde bulunaca��n durumun olanaklar�n� ve ko�ullar�n� dü�ünmeyeceksin! Bu olanaklar ve ko�ullar çok elveri�siz olabilir. Ba��ms�zl���na ve cumhuriyetine k�ymak isteyecek dü�manlar, bütün dünyada benzeri görülmedik bir utku kazanm�� olabilirler. Zorla ve aldat�c� düzenlerle sevgili yurdunun bütün kaleleri al�nm��, bütün gemilikleri ele geçirilmi�, bütün ordular� da��t�lm�� ve yurdun her kö�esine dü�man girmi� olabilir. Bütün bu ko�ullardan daha ac�kl� ve korkunç olmak üzere, yurdunda, i� ba��nda bulunanlar, aymazl�k ve sapk�nl�k içinde olabilirler. Üstelik, hainlik de yapabilirler. Daha kötüsü, i� ba��nda bulunan ki�iler, kendi ç�karlar�n�, yurduna girmi� olan dü�manlar�n siyasal erekleriyle birle�tirebilirler. Ulus, yoksulluk ve s�k�nt� içinde ezgin ve bitkin dü�mü� olabilir.

Ey Türk gelece�inin gençli�i!

��te, bu ortam ve ko�ullar içinde bile ödevin, Türk ba��ms�zl���n� ve Cumhuriyetini kurtarmakt�r! Bunun için gereken güç, damarlar�ndaki soylu kanda vard�r!

Söylev' den 20 Ekim 1927

CUMHUR�YET�N 10. YILDÖNÜMÜ NEDEN�YLE
ATATÜRK'ÜN NUTKU – OR�J�NAL

Türk Milleti!
Kurtulu� sava��na ba�lad���m�z�n 15'inci y�l�nday�z. Bugün cumhuriyetimizin onuncu y�l�n�  doldurdu�u en büyük bayramd�r.
Kutlu olsun!
Bu anda büyük Türk milletinin bir ferdi olarak bu kutlu güne kavu�man�n en derin sevinci ve heyecan� içindeyim.
Yurtta�lar�m!
Az zamanda çok ve büyük i�ler yapt�k. Bu i�lerin en büyü�ü, Temeli, Türk kahramanl��� ve yüksek  Türk kültürü olan Türkiye Cumhuriyetidir. Bundaki muvaffakiyeti Türk milletinin ve onun de�erli ordusunun bir ve beraber olarak azimkarane yürümesine borçluyuz. Fakat yapt�klar�m�z� asla kafi göremeyiz. Çünkü daha çok ve daha büyük i�ler yapmak mecburiyetinde ve azmindeyiz. Yurdumuzu dünyan�n en mamur ve en medeni memleketleri seviyesine ç�karaca��z. Milletimizi en  geni� refah, vas�ta ve kaynaklar�na sahip k�laca��z. Milli kültürümüzü muas�r medeniyet seviyesinin üstüne ç�karaca��z. Bunun için, bizce zaman ölçüsü geçmi� as�rlar�n gev�etici zihniyetine göre de�il, asr�m�z�n sürat ve hareket mefhumuna göre dü�ünülmelidir. Geçen zamana nispetle, daha çok çal��aca��z. Daha az zamanda, daha büyük i�ler ba�araca��z. Bunda da muvaffak olaca��m�za �üphem yoktur. Çünkü, Türk milletinin karakteri yüksektir. Türk milleti çal��kand�r. Türk milleti zekidir. Çünkü Türk  milleti milli birlik ve beraberlikle güçlükleri yenmesini bilmi�tir. Ve çünkü, Türk milletinin yürümekte oldu�u terakki ve medeniyet yolunda, elinde ve kafas�nda tuttu�u me�ale, müspet ilimdir.
�unu da ehemmiyetle tebarüz ettirmeliyim ki, yüksek bir insan cemiyeti olan Türk milletinin tarihi bir vasf� da,  güzel sanatlar� sevmek ve onda yükselmektir. Bunun içindir ki, milletimizin yüksek karakterini, yorulmaz  al��kanl���n�, f�tri zekas�n�, ilme ba�l�l���n�, güzel sanatlara sevgisini, milli birlik duygusunu mütemadiyen ve her türlü vas�ta ve tedbirlerle besleyerek inki�af ettirmek milli ülkümüzdür. Türk milletine çok yara�an bu ülkü, onu, bütün be�eriyete hakiki huzurun temini yolunda, kendine dü�en medeni vazifeyi yapmakta, muvaffak k�lacakt�r.

Büyük Türk Milleti,
On be� y�ldan beri giri�ti�imiz i�lerde muvaffakiyet vaat eden çok sözlerimi i�ittin. Bahtiyar�m ki, bu sözlerimin hiçbirinde, milletimin hakk�mdaki itimad�n� sarsacak bir isabetsizli�e u�ramad�m. Bugün, ayn� iman ve katiyetle söylüyorum ki, milli ülküye, tam bir bütünlükle yürümekte olan Türk milletinin büyük millet oldu�unu, bütün medeni alem, az zamanda bir kere daha tan�yacakt�r. Asla �üphem yoktur ki, Türklü�ün unutulmu� büyük medeni vasf� ve büyük medeni kabiliyeti, bundan sonraki inki�af�yla, atinin yüksek medeniyet ufkunda yeni bir güne� gibi do�acakt�r.
Türk Milleti!
Ebediyete ak�p giden her on senede, bu büyük millet bayram�n� daha büyük �ereflerle, saadetlerle huzur ve refah içinde kutlaman� gönülden dilerim.
Ne mutlu Türküm diyene!

Ankara, 29 Ekim 1933


CUMHUR�YET�N 10. YILDÖNÜMÜ NEDEN�YLE
ATATÜRK'ÜN NUTKU - YEN� TÜRKÇE

Türk Ulusu!
Kurtulu� Sava��'na ba�lad���m�z 15'inci y�l�nday�z. Bugün cumhuriyetimizin onuncu y�l�n� doldurdu�u en büyük bayramd�r.
Kutlu olsun!
Bu anda büyük Türk Ulusunun bir bireyi olarak, bu kutlu güne kavu�man�n en derin sevinici ve co�kunlu�u içindeyim.
Yurtta�lar�m!

Az zamanda çok ve büyük i�ler yapt�k. Bu i�lerin en büyü�ü, temeli Türk kahramanl��� ve yüksek Türk Kültürü olan Türkiye Cumhuriyetidir. Bundaki ba�ar�y�, Türk Ulusunun ve onun de�erli ordusunun bir ve beraber olarak azimle yürümesine borçluyuz. Fakat yapt�klar�m�z� hiçbir zaman yeterli görmeyiz. Çünkü daha çok ve daha büyük i�ler yapmak zorunlulu�unda ve azmindeyiz. Yurdumuzu dünyan�n en bay�nd�r ve uygar ülkeleri düzeyine ç�karaca��z. Ulusumuzu en geni� refah araç ve kaynaklar�na sahip k�laca��z. Ulusal kültürümüzü ça�da� uygarl�k düzeyinin üstüne ç�karaca��z. Bunun için, bize zaman ölçüsü geçmi� yüzy�llar�n gev�etici görü�üne göre de�il, ça��m�z�n h�z ve hareket kavram�na göre dü�ünülmektedir. Geçen zamana oranla, daha çok çal��aca��z. Bunda da ba�ar�l� olaca��m�za ku�kum yoktur. Çünkü Türk ulusunun karakteri yüksektir. Türk ulusu çal��kand�r. Türk Ulusu zekidir. Çünkü Türk Ulusu, ulusal birlik ve beraberlikle güçlükleri yenmesini bilmi�tir. Çünkü Türk Ulusunun yürütmekte oldu�u yükselme ve uygarl�k yolunda, elinde ve kafas�nda tuttu�u me�ale, müsbet  bilimdir. �unu da önemle belirtmeliyim ki, yüksek bir insan toplulu�u olan Türk Ulusunun tarihsel bir niteli�i de, güzel sanatlar� sevmek ve onda yükselmektir. Bunun içindir ki ulusumuzun yüksek karakterini, yorulmaz çal��kanl���n�, do�u�tan zekas�n�, bilime ba�l�l���n�, güzel sanatlara sevgisini, ulusal birlik duygusuna ara vermeden ve her türlü araç ve önlemlerle besleyerek geli�tirmek ulusal ülkümüzdür. Türk ulusuna çok yara�an bu ülkü, onu, bütün insanl��a gerçek huzurun sa�lanmas� yolunda, kendine dü�en uygarca vazifeyi yapmakta ba�ar�l� k�lacakt�r. Büyük Türk Ulusu! On be� y�ldan beri, giri�ti�imiz i�lerde ba�ar� vaat eden çok sözlerimi i�ittin. Mutluyum ki, bu sözlerimin, hiçbirinde, ulusumun, hakk�mdaki güvenini sarsacak bir isabetsizli�e u�ramad�m. Bugün, ayn� inanç ve kesinlikle söylüyorum ki, ulusal ülküye, tam bir bütünlükle yürümekte olan Türk Ulusunun büyük ulus oldu�unu bütün uygar dünya, az zamanda, bir kere daha tan�yacakt�r. Hiçbir an ku�kum yoktur ki, Türklü�ün unutulmu� büyük uygar niteli�i ve büyük uygar yetene�i, bundan sonra ki  eli�mesi ile, gelece�in yüksek uygarl�k ufkunda yeni bir güne� gibi do�acakt�r. Türk Ulusu!
Sonsuzlu�a ak�p giden her on y�lda, bu büyük ulus bayram�n� daha büyük onurla, mutluluklarla, huzur ve refah içinde kutlaman� gönülden dilerim.
Ne mutlu Türküm diyene!
29 Ekim 1933

ATATÜRK'ÜN BAZI ÖZDEY��LER�

- Ne mutlu "Türküm" diyene.

- Geldikleri gibi giderler.

- Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacakt�r, ancak  Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacakt�r.

- Bu millete çok �ey ö�retebildim ama onlara u�ak olmay� bir türlü ö�retemedim.

- Yurtta sulh, cihanda sulh.

- Sizlere sald�rman�z� de�il, ölmenizi emrediyorum.

- Memleketin efendisi hakiki müstahsil olan köylüdür.

- Do�ruyu söylemekten korkmay�n�z.

- Beni görmek demek mutlaka yüzümü görmek demek de�ildir.  Benim fikirlerimi, benim duygular�m� anl�yorsan�z ve  hissediyorsan�z bu yeterlidir.

- Türkiye Cumhuriyeti mutlu, zengin ve muzaffer olacakt�r.

- Sa�lam kafa sa�lam vücutta bulunur.

- Ordular, ilk hedefiniz Akdenizdir. �leri !

- Büyük hedefimiz, milletimizi en yüksek medeniyet seviyesine  ve refaha ula�t�rmakt�r.

- Türkiye Cumhuriyetinin temeli kültürdür.

- Süngülerle, silahlarla ve kanla kazand���m�z askeri zaferlerden  sonra, kültür, bilim, fen ve ekonomi alanlar�nda da zaferler  kazanmaya devam edece�iz.

- Zafer, "Zafer benimdir" diyebilenindir. Ba�ar� ise,  "Ba�araca��m" diye ba�layarak sonunda "Ba�ard�m" diyebilenindir.

- Egemenlik verilmez, al�n�r.

- Egemenlik, kay�ts�z �arts�z ulusundur.

- Milleti kurtaranlar yaln�z ve ancak ö�retmenlerdir.

- Ö�retmenler: Yeni nesiller sizlerin eseri olacakt�r.

- Hayatta en hakiki mür�it ilimdir.

- Türk Milleti ba��ms�z ya�am�� ve ba��ms�zl��� varolmalar�n�n  yegane ko�ulu olarak kabul etmi� cesur insanlar�n torunlar�d�r.  Bu millet hiçbir zaman hür olmadan ya�amam��t�r, ya�ayamaz
ve ya�amayacakt�r.

- Biz Türkler tarih boyunca hürriyet ve istiklale timsal olmu� bir milletiz.

- Milletimiz davran��lar�nda ve gayretlerinde sars�lmaz bir bütünlük gösterdi�i için ba�ar�l� olmu�tur.

 

ATATÜRK'ÜN YA�AMINDAK� OLAYLAR
(KRONOLOJ�K SIRA)

1881  Mustafa'n�n Selanik'te dünyaya gelmesi.
1893 Mustafa Selanik'teki Askeri Haz�rl�k Okuluna ba�lar ve burada ö�retmeni taraf�ndan kendisine ikinci ismi "Kemal" verilir.
1895  Mustafa Kemal Manast�rdaki Askeri Liseye ba�lar.
1899  Mustafa Kemal �stanbul'da Harbiye'nin haz�rl�k s�n�f�na ba�lar.
1902 Mustafa Kemal Harbiye'den mezun olur ve buradan sonra Harp Akademisine
devam eder.
11 Ocak 1905 Mustafa Kemal Harp Akademisinden Kurmay Yüzba�� olarak mezun
olur ve �am'da bulunan Be�inci Orduda görev almak üzere �am'a gönderilir.
Ekim 1906 Mustafa Kemal ve arkada�lar� �am'da "Vatan ve Hürriyet" ad�yla gizli bir
dernek kurarlar.
Eylül 1907 Mustafa Kemal Üçüncü Orduya tayin edilir ve Selanik'e gönderilir.

13 Eylül 1911 Mustafa Kemal �stanbul'daki Genel Kurmaya tayin edilir.

9 Ocak 1912 Mustafa Kemal Libya'daki Tobruk taarruzunu ba�ar�l� bir �ekilde yönetir.

25 Kas�m 1912 Mustafa Kemal Hareket Ba�kan� olarak Akdeniz Bo�azlar� özel Kuvvetlerine
atan�r.

27 Ekim 1913 Mustafa Kemal Sofya'ya Askeri Ata�e olarak atan�r.

25 Nisan 1915 �ttifak Devletleri Ar�burnuna ç�karma yaparlar ve Mustafa Kemal Tümeni ile ilerlemelerini durdurur.

9 A�ustos 1915 Mustafa Kemal Anafartalar Grup Kumandanl���na getirilir.

1 Nisan 1916 Mustafa Kemal Tu�generalli�e terfi eder.

6-7 A�ustos 1916 Mustafa Kemal Bitlis ve Mu�'u dü�mandan geri al�r.

31 Ekim 1918 Mustafa Kemal Y�ld�r�m Ordular� Grup Kumandan� olur.

30 Nisan 1919 Mustafa Kemal Erzurum'da bulunan Dokuzuncu Orduya geni� yetkilerle
Müfetti� olarak atan�r.

16 May�s 1919 Mustafa Kemal �stanbul'u terkeder.

19 May�s 1919 Mustafa Kemal Samsun'a ayak basar.

8 Temmuz 1919 Mustafa Kemal gerek Üçüncü Ordu Müfetti�li�i görevinden gerekse
ordudan istifa eder.

23 Temmuz 1919 Mustafa Kemal Erzurum Kongresi Ba�kanl���na getirilir.

4 Eylül 1919 Mustafa Kemal Sivas Kongresi Ba�kanl���na getirilir.

27 Aral�k 1919 Mustafa Kemal �cra Heyeti ile Ankara'ya gelir.

23 Nisan 1920 Mustafa Kemal Ankara'da Türkiye Büyük Millet Meclisini açar.

11 May�s 1920 Mustafa Kemal �stanbul hükümeti taraf�ndan ölüme mahkum edilir.

5 A�ustos 1921 Mustafa Kemal Büyük Millet Meclisi taraf�ndan Ba�kumandan olarak atan�r.

23 A�ustos 1921 Türk birliklerinin Mustafa Kemal taraf�ndan yönetildi�i Sakarya sava�� ba�lar.

19 Eylül 1921 Büyük Millet Meclisi, Mustafa Kemal'e Mare�al rütbesi ile Gazi unvan�n� verir.

26 A�ustos 1922 Gazi Mustafa Kemal Büyük Taarruzu Kocatepe'den yönetmeye ba�lar.

30 A�ustos 1922 Gazi Mustafa Kemal Pa�a Dumlup�nar sava��n� kazan�r.

10 Eylül 1922 Gazi Mustafa Kemal �zmir'e girer.

1 Kas�m 1922 Büyük Millet Meclisi, Gazi Mustafa Kemal'in Hilafetin kald�r�lmas� Yönündeki önerisini kabul eder.

14 Ocak 1923 Mustafa Kemal'in annesi Zübeyde Han�m �zmir'de vefat eder.

29 Ekim 1923 Türkiye Cumhuriyetinin ilan edilmesi ve Gazi Mustafa Kemal'in ilk Cumhurba�kan� seçilmesi.

24 A�ustos 1924 Gazi Mustafa Kemal �stanbul Sarayburnu'nda ilk kez �apka giyer.

9 A�ustos 1928 Gazi Mustafa Kemal Sarayburnu'nda yeni Türk Alfabesi ile ilgili konu�ma yapar.

12 Nisan 1931  Gazi Mustafa Kemal Türk Tarih Kurumunu kurar.

12 Temmuz 1932 Gazi Mustafa Kemal Türk Dil Kurumunu kurar.

16 Haziran 1934 Büyük Millet Meclisi bir yasa geçirerek Gazi Mustafa Kemal'e "Atatürk" soyad�n� verme karar� al�r.

10 Kas�m 1938 Atatürk vefat eder.

Kaynak: Atatürk'ün hayat�n�n anlat�ld��� k�s�m; Atatürk'ün Ya�am� I. Cilt 1881-1918 (Türk Tarih Kurumu Yay�nlar� XXIII.Dizi-Sa. 4a)

Kaynak: http://www.ttk.gov.tr/index.php?Page=Sayfa&No=87

 
S�raBa�l�k

Yazarlar
Halil KURUMAHMUT
L�BYA GER�E��....
Prof.Dr.Fethi GED�KL�
Z�HDΒN�N �EYH�NE YAKTI�I A�IT
Hava Durumu
Piyasalar
Alt?n
� Copyright 2016 Halil KURUMAHMUT - T�m haklar� sakl�d�r.