Peygamberimizin Çocuk Sevgisi
Asukköklü’nün Notları
Peygamberimizin Çocuk Sevgisi
Prof. Dr. Fethi GEDİKLİ
Kutlu Doğum Haftası münasebetiyle aşağıdaki hadis-i şerifi okuyucularca paylaşmak istedim. Hadis, Nisan ayının beşinde uğradığım bir sahafdan aldığım başı-sonu yok birkaç formalık bir parça kitabın son sayfasında (s. 592) bulunmaktadır. Kopmuş kitabın son sayfasında olması münasebetiyle dikkatimi çekti; içte olsa muhtemelen onu görmeyecektim.
Kitabı aldığım Sahaf Nusret Bey “Zübdetü’l-Buhari”den bir parça olduğunu söyledi. Sahih-i Buhari’nin “zübde”si yani “öz”ü olan bu kitap 1927’de Arap harfleriyle Trabzonda İstiklal Matbaasında 3 cilt halinde basılmış. Genel ağdaki bazı kitap obalarında üçüncü cildi satışa arz ediliyor. Bendeki parça bir veya ikinci cildine ait olmalı. 361. sayfadan itibaren başlayan elimdeki kısmında Mikdad’dan rivayet edilen şu hadis vardır: “Beni Ademden hiçbir ferd hiçbir vakit kendi el emeği yemeğinden hayırlı taamıyla ekl-i taam etmemişdir ve hakka ki nebiyallah Davud aleyhisselam dahi bizzat kendi el emeğinden ekl-i taam eder idi.” Ekl-i taam etmek yemek yemek demektir.
Belirteyim ki, 1927 yılında bu büyüklükte ve değerde bir kitabın Trabzonda basılabilmiş olması da dikkat celbedicidir.
361 ve 592 sayfaları arasında kısa kısa “selem, şuf‘a, icare, havale, vekalet, hars, musakât, duyun ve’l-hacr, husumât, lukata, mezalim, taamda müşareket, rehin, ıtk, mükateb, hibe, umre ve’r-rukba, şehadet, ıfk, sulh, şurût, vesâyâ, cihad” kitap veya babları yer almaktadır. Dördüncü cüz ise 570. sayfadan başlamakta ve ehl-i İslama dua bahsini içermektedir. Bu yazıyı kaleme almama yol açan “kutlu söz” de bu bölümdedir. Her hadis-i şerife bir sayı verildiği için sıra sayısı 819 olan ve Ümmü Halid’den gelen bu hadis şöyledir:
“Sine sine da‘hâ eblî ve ehlikî summe eblî ve ehlikî summe eblî ve ehlikî.”
“Halid b. Said’in kerimesi Ümmi Halid radıyallahu anha der ki: Ben küçük kız idim. Pederim Halid ile beraber üzerimde de bir sarı entari gömlek bulunduğu halde Resulallah sallallahu aleyhi vesellem hazretlerinin huzur-ı risaletpenahilerine vardım. Benim entarime işaretle Resulallah sallallahu aleyhi vesellem hazretleri benim taltîfim için (sine sine) buyurdu. Bu sine kelimesi Habeşî lisanında güzel, güzel yani cici, cici demek imiş. Yine Halid der ki benim çocukluğum hasebiyle ben Resulallah sallallahu aleyhi vesellem hazretlerinin mübarek ketfeyn [iki kürek kemiği] arasında olan mühr-i nübüvetleriyle oynamağa başladım. Elledim. Pederim beni “oynama”, diyerek tehdîd etdi. Resulallah sallallahu aleyhi vesellem efendimiz hazretleri pederime hitaben “çocuğu bırakın” buyurdu yani kendi haliyle bırakınız, korkutma[yınız] demekdir. Sonra yine Resulallah sallallahu aleyhi vesellem beni tesrîr etmek [sevindirmek] üzere entarime işaretle “sen onu eskit çürüt yine eskit ve çürüt sonra yine eskit ve çürüt” manasına olan (eblî ve ehlikî summe eblî ve ehlikî summe eblî ve ehlikî) diyerek böyle üç defa buyurdu yani Türkçede olduğu gibi “entarin eskisin ya çürüsün atılsın, sen taze al, sen sağ ol, sen çok yaşa” demek. Hakikaten Resulallah sallallahu aleyhi vesellemin duası müstecab olarak sonra Ümmi Halid çok yaşadı ve entarisi dahi rengi simsiyah olunca[ya] kadar dayandı.” (s. 592)
|