Uluslararası Türk Akademisi
ULUSLARARASI TÜRK AKADEMİSİ
Prof. Dr. Darhan Kıdırali Uluslararası Türk Akademisi Başkanı post@turkacadem.kz
Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev, 2009 yılında Azerbaycan’ın Nahçıvan şehrinde gerçekleşen Türk Dili Konuşan Ülkeler Devlet Başkanları 9. Zirvesi’nde Türk devletlerine ortak uluslararası bilimsel araştırma merkezini kurma teklifini dile getirmiş ve bu teklif zirveye katılan diğer Türk cumhuriyetlerinin devlet başkanları tarafından da onaylanmıştır. Böylece, Türk Dünyası’nın geçmişini incelemeye, günümüzdeki durumunu irdelemeye, maddî ve manevî zenginliklerini araştırmaya ve Türk medeniyetinin dünya uygarlığına yaptığı katkıları değerlendirmeye yönelik bir merkez kurma çalışmaları hız kazanmış oldu.
Nahçıvan Zirvesi’nin üzerinden birkaç ay geçtikten sonra Türk Akademisi 25 Mayıs 2010 tarihinde Kazakistan’ın başkenti Astana’da araştırma merkezi olarak kuruldu ve faaliyetlerine başladı. Kurumun çok sayıda saygın akademisyenlerin iştirakiyle yapılan açılış törenine Kazakistan Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de katıldı.
23 Ağustos 2012 tarihinde Bişkek’te düzenlenen Türk Keneşi 2. Zirvesi’nde Kazakistan’ın ulusal kurumu olan Akademiyi uluslararası bir teşkilat haline getiren “Türk Akademisinin Kuruluşuna Dair Anlaşma” imzalanmıştır. Süresiz olarak yapılan söz konusu Anlaşma üç imzacı ülkenin (Türkiye, Azerbaycan ve Kırgızistan) onay belgelerinin Kazakistan tarafından teslim alındığı tarihi izleyen otuzuncu günde yürürlüğe girmiştir. Anlaşma Türkiye, Azerbaycan ve Kırgızistan’ın Parlamentoları tarafından onaylandığı için Türk Akademisi 27 Ağustos 2014 tarihinden itibaren uluslararası örgüt statüsünü kazandı ve kuruluş amaçları çerçevesinde Kurucu Anlaşmada belirlenen hususlarda uluslararası hukuki ehliyete sahip oldu.
Kurucu Anlaşmayla Taraflar, Başkanın şahsında Akademi’yi Kazakistan Cumhuriyeti topraklarında Akademi’nin kurulacağı yer ve binalar konusunda Kazakistan Cumhuriyeti Hükümeti ile Ev Sahibi Ülke Anlaşması yapmak konusunda yetkilendirmişlerdir.
Uluslararası Türk Akademisi’nin (Bundan sonra UTA) temel vizyonu, Türk halklarının ortak paydasını oluşturan Türk kültürünün tarihî ve manevi rolüne atıfta bulunarak, Türk devletleri ve halkları arasında dostane ilişkileri güçlendirmek için eğitim ve bilimsel işbirliğini teşvik etmek ve Türk halklarının dünya medeniyetinin gelişimine, insanlığın tarihî ve kültürel mirasına katkısını gözler önüne sermektir. Akademi bu doğrultuda, Türkiyat alanında faaliyet gösteren kurum ve kişilerin çatı kuruluşu olarak örgütlenerek, söz konusu kurum ve şahıslar arasında eşgüdüm sağlamayı ve çalışmalarını desteklemeyi hedeflemektedir. Ayrıca UTA, Türk Dünyası’nın geçmişten günümüze dek tarihi, kültürü, dil ve edebiyatı, maddî ve manevî değerlerini incelemekle beraber Türk topluluklarının dünya görüşü, ekonomik gelişme stratejileri ve uluslararası ilişkilerde aldığı pozisyonları geniş bir şekilde araştıracaktır. Bu bakımdan teşkilat Türk halklarının insanlık tarihine yapmış oldukları katkıları ve bıraktıkları izleri yeniden tespit etmenin yanı sıra dünya Türkologları arasında akademik etkileşimin canlanması açısından da önem arz etmektedir.
Bu noktadan hareketle, Akademi’nin amaç ve görevleri ana hatlarıyla aşağıdaki şekilde özetlenebilir: Türk dili, edebiyatı ve kültürünün tarihsel gelişimine ilişkin çalışmaların korunması, geliştirilmesi ve yaygınlaştırılmasına odaklanarak, Türk dili çalışmaları alanındaki araştırmaları koordine etmek ve geliştirmek; Türkiyat çalışmalarının geliştirilmesi ve bu çalışmalara ilişkin bilimsel araştırmalarda uluslararası işbirliğini artırmak; ortak Türk tarihi ve etnografyası üzerinde kapsamlı çalışmalar yapmak; Türk halklarının kültürel ve manevi mirası hakkında araştırmalar yapmak, bu halkların dünya uygarlığının gelişimine olan katkılarını ortaya koymak ve bu başarılar konusunda kamuoylarını bilgilendirmek; ortak tarihî metinler ve sözlü kaynaklar da dahil olmak üzere, Türk dillerinin tam potansiyelinden istifadeyle, tüm Türk halkları için ortak bir edebi dil yaratma yolunda çaba harcamak; tüm Türk dilleri için geçerli olacak konsolide bir alfabe oluşturmak; tarafların eğitim kurumlarında kullanılmak üzere ortak ders kitapları/öğretim materyallerinin hazırlanması amacıyla çalışmalar yürütmek; Türk Akademisi tarafından istihdam edilen araştırmacılar için farklı eğitim programları düzenleyerek Türkiyat çalışmaları alanında uzmanlar yetiştirmek.
Anlaşmaya göre Akademi, Türk Akademisi Başkanı, Başkanın bağlı bulunduğu ülkenin dışındaki diğer kurucu ülkelerden seçilen Başkan Yardımcıları ve taraflardan birer temsilcinin oluşturduğu Bilim Konseyi tarafından idare edilen uluslararası örgüt olarak faaliyetlerini yürütür. Böylece Bilim Konseyi 8 üyeden oluşmaktadır. Bilim Konseyi Başkanlığı, tarafların İngilizce resmi adlarının alfabetik sıralamasına göre ve yıllık rotasyon esası çerçevesinde Bilim Konseyi üyeleri tarafından üstlenilir. Akademi yönetim organlarının fonksiyonları Bilim Konseyi’nin tavsiyeleri çerçevesinde Türk Konseyi Devlet Başkanları Konseyi tarafından atanan Akademi Başkanı tarafından icra edilir. Akademi’de kurucu ülkelerin kendi sahasında itibarlı bilim adamlarının yanı sıra dünyaca tanınmış değişik ülkelerin Türkologları da çalışabilir.
UTA’nın bilimsel araştırma alanları Bilim Konseyi tarafından belirlenir. Akademi bünyesinde faaliyet gösterecek araştırmacıların, bilimsel yetkinlikleri dikkate alınarak, belirli görevler ve amaçlara yönelik olarak sabit bir süre için sözleşmeli olarak istihdam edilmeleri öngörülmektedir.
Bilimsel Çalışmalar
Kurulduğu günden bu yana ulusal nitelik taşımasına rağmen birçok uluslararası bilimsel toplantı ve kongre düzenleyen Akademi yayınlamış olduğu bilimsel çalışmalarıyla eski Sovyetler Birliği coğrafyasında Türkoloji alanında faaliyet gösteren en etkin ve en üretken akademik kurumlardan birine dönüşmektedir. Uluslararası teşkilat statüsünü kazanan yenilenmiş Akademi bundan sonra uluslararası işbirliğini geliştirme, uluslararası toplantılar düzenleme konusundaki faaliyetlerini giderek arttırmayı hedeflemektedir.
UTA’nın çalışmaları genellikle bilimsel projeler üzerinden yapılmaktadır. Örneğin, 2014 yılı içerisinde Türk Akademisi tarafında toplam 36 bilimsel proje yürütülmektedir. 200’den fazla bilim adamı tarafından gerçekleştirilmekte olan söz konusu projelere 13 ülkenin temsilcileri katılmaktadır. Bunların başında Azerbaycan, Kırgızistan, Kazakistan, Türkiye, Özbekistan, Rusya Federasyonu, Moğolistan, Macaristan, ABD, Batı Avrupa ülkelerinin tanınmış Türkolog ve bilim adamları gelmektedir.
Dil, tarih, etnografi, folklor, arkeoloji, müzik, sosyoloji, kültür, edebiyat, kaynak yayını gibi Türkolojinin aktüel konularını içeren, bu alanlarda yeni buluşları ve görüşleri kendinde barındıran çalışmalara destek sağlanması için özen gösterilmektedir.
Türk Akademisi’nin öncelikli araştırma sahası Türk Dünyasını kapsamaktadır. Akademi sadece Türk topluluklarının akademisyenlerini bir araya getirmekle kalmayıp, dil ve kültür bakımından yakın toplulukların bilim adamlarıyla da bilimsel ilişkiler tesis etmeyi hedeflemektedir. Özellikle, Moğolistan, Güney Kore, Japonya, Macaristan, Finlandiya gibi ülkelerin akademisyenleriyle bağlantılar kurularak, ortak bilimsel çalışmaların sürdürülmesi planlanmaktadır. Bu sene içerisinde Macaristan, Moğolistan ve Güney Kore’nin bilim adamlarıyla toplantıların yapılması ve ortak çalışmalar konusunda kararların alınması bunun somut örneğidir.
Ayrıca, çok eski tarihlerden beri Türklerle komşu olan veya onlarla iç içe yaşayarak, onlarla ortak mazi ve kültürü paylaşan toplulukların bilim adamlarıyla da akademik nitelikli ilişkiler kurulmaktadır. Akademi özellikle Rusya Federasyonu, Çin Halk Cumhuriyeti, Avrupa ve Balkan ülkeleri, İran ve Hindistan, Orta Doğu ülkelerinin bilim adamlarıyla irtibat kurarak, ortak bilimsel çalışmaları sürdürmeyi, söz konusu ülkelerde bulunan Türk tarihine ait tarihî kaynaklar üzerine incelemeler yapmayı, onların tenkidî metinlerini, çevirilerini ve açıklamalı çevirilerini yayınlamayı, katalog ve albümlerini hazırlamayı ve söz konusu ülkelerdeki Türkoloji merkezleriyle devamlı bilgi alış verişinde bulunmayı hedeflemektedir.
Bununla birlikte, adı geçen ülkelerde yaşamakta olan Tatarlar, Başkurtlar, Çuvaşlar, Nogaylar, Kumuklar, Karaçay-Balkarlar, Ahıska Türkleri, Altay-kijiler, Hakaslar, Tuvalar, Yakutlar vs. (Rusya), Uygurlar, Kazaklar, Kırgızlar, Salarlar, Sarı Uygurlar (Çin), Özbekler, Türkmenler, Kırgızlar, Hazaralar, Afşarlar (Afganistan), Pakistan ve Hindistan’daki Türk toplulukları, Azeri, Türkmen, Horasan Türkleri, Afşarlar, Kaşkaylar, Halaçlar, Karapapahlar (İran) gibi yabancı ülkelerde çok eski tarihlerden beri yerli ahali olarak yaşamlarını sürdüren veya çeşitli siyasî gelişmeler sonucunda tarihî vatanları bu ülkelere dahil edilen ve buraları kendi tarihî vatanı olarak gören az ya da çok sayılı Türk topluluklarının tarihi, dili, etnografyası, folkloru, bugünkü yaşam tarzı ve demografisi üzerine de bilimsel çalışmalar sürdürmeyi planlamaktadır.
Son dönemde yapılan bilimsel faaliyetlere bir örnek olarak Altay’da sürdürülmekte olan arkeolojik kazılar gösterilebilir. Şimdiye kadar tamamlanan ön çalışmalara göre 7. yüzyıla ait bir Türk ileri geleni ve ozanının mezarı bulunmuştur. Bunu mezarlarda ortaya çıkan silahlar, giyim kuşam, kemerler, atıyla beraber gömülen komutan, çalgı aletleri, altın ve gümüş yapımı türlü süs eşyasından anlamak mümkündür. İleride de eski Oğuz iskan yerleri ve benzeri eski Türklerle meskun bölgelerde arkeolojik araştırmalar yapılması hedeflenmektedir. Buna paralel olarak Sarı Uygur (Çin), Tuva, Altay ve Hakas (Rusya) ve Kırgızistan’da dil, etnografya ve folklor yönünden alan çalışmaları yapılmıştır.
Bu tür bilimsel çalışmaların Bulgaristan, Bosna-Hersek, Kosova, Romanya, Moldova, Polonya ve Ukrayna gibi Doğu Avrupa ülkelerinde yüzyıllardır yaşamakta olan Türk toplulukları (Balkan Türkleri, Gagauzlar, Nogaylar, Kırım Türkleri) üzerine de yapılması düşünülmektedir.
Bütün bu çalışmalar göz önünde bulundurularak, ileride “Turco-Sinica”, “Turco-Iranica”, “Turco-Slavica” gibi ayrı ayrı yıllık bilimsel dergilerin yayınlanması hedeflenmektedir.
Tüm bilimsel ve kültürel faaliyetlerinin topluma somut hizmetler sunması için UTA kısa bir zaman içerisinde UNESCO ve benzeri uluslararası kuruluşlarla birlikte Türk Cumhuriyetlerinde yürürlükte olan yasalar çerçevesindeki mevcut bilimsel kurum ve kuruluşlarla geniş çaplı ilişkiler tesis etmeyi hedeflemektedir.
UTA tarafından bugüne kadar 23 bilimsel kurum ve kuruluşla çeşitli görüşmeler yapılarak birçok memoranduma imza atılmıştır. Bunların başında Azerbaycan Cumhuriyeti Millî Bilimler Akademisi; Kırgız Cumhuriyeti Millî Bilimler Akademisi; Macaristan Bilimler Akademisi; Moğolistan Millî Bilimler Akademisi; Rusya Bilimler Akademisi, Başkurdistan Cumhuriyeti Bilimler Akademisi; Tataristan Cumhuriyeti Bilimler Akademisi; İslam Konferansı Teşkilatı’na bağlı İslam tarihi, kültürü ve sanatını inceleyen IRCICA Uluslararası Araştırma Merkezi ve UNESCO’ya bağlı Göçebeler Uygarlığını Araştırma Merkezi gibi kuruluşlar gelmektedir.
Bilimsel Projeler
UTA’nın esas hedeflerinden biri de Türk devlet ve toplulukları ilişkilerinin tarihî ve kültürel boyutlarının akademik açıdan incelenerek kardeş ülkelerin entelektüel işbirliğinin imkanlarını ve potansiyelini araştırmaktır. Türk topluluklarının istikrarı ve istikbalini onların ortak düşünce ve kültürel birliktelik oluşturmasında gören UTA bu konuda bilimsel toplantılar düzenlemeyi, ortak sorunların kaynak ve çözümlerini araştırmayı ve Türk dünyasının güncel sorunlarını incelemeyi öngörmektedir. Türk dünyasına ortak bilim, kültür ve eğitim alanındaki sorunların çözümünü ancak mevcut ortak değerlere dayanarak, Türk mirasının medya yayınları, eğitim, kitap, dergi vs. bilimsel etkinlikler ve çalışmalarda gören UTA, öncelikle “Türk topluluklarının Ortak Tarihi”ni ve “Ortak Türk Edebiyatı”nı inceleyen akademik çalışmaları gerçekleştirmeyi, daha sonra ise bu çalışmaların Türk ülkelerinde popülarize edilmesini amaçlamaktadır. Böylesi akademik çalışmaların tüm Türk dünyasının kültürel birliği ve entelektüel işbirliğinin derinleşmesine hizmet edeceğine, müşterek değerlerin ve ortak tarih anlatımının Türk devletlerinin bütünleşmesi için fikri bir temel oluşturacağına inanılmaktadır.
UTA, Türk halklarına ait kültürel ve tarihî mirasın incelenmesi amacıyla dünyaca tanınan Türkolog ve akademisyenlerle birlikte “Çağdaş Türk Topluluklarının Sürekli Gelişmesinin Kaynağı Olarak Türk Tarihi ve Kültürel Değerler” ve “Küreselleşme Çağında Türk Dünyasındaki Siyasi-Ekonomik ve Sosyal-Kültürel Süreçler” gibi iki büyük başlık altında akademik projelerin sürdürülmesinin koordinatörlüğünü yapmaktadır. Örneğin, UTA’nın uluslararası ve akademik projelerinde yer alan Türkolog ve akademisyenler “Ortak Türk Tarihinin Teorik ve Metodolojik Temelleri”, “Doğu Göktürk Kağanlığı Tarihi”, “Batı Göktürk Kağanlığı’nın Devlet Yapısı”, “Türk Dillerinin Tarihi: Yeni Metotlarla Türk Dillerinin Sözlük ve Gramer Yapısının Karşılaştırmalı İncelenmesi”, “Çağdaş Türk Dünyasındaki Entegrasyon Süreçleri: Sosyal ve Kültürel İlişkiler”, “Türkçe Terimlerin Günümüzdeki İncelenmesi ve Geleceği”, “Türk Dünyası Entegrasyonunun Ekonomik ve İnsani Yönleri”, “Ortak Türk Yazısı: Latin Alfabesinin Fonetik ve Gramer Kanıtlanması ve Eğitim ve Metodolojik Modeli” gibi konularda araştırmalarını sürdürmektedir.
Tüm Türk topluluklarının ortak, objektif ve gerçekçi tarihinin yazılması Türk halklarının küresel ve uluslararası şartlarda alacağı veya alması gereken yeri belirleyecektir. Unutulan bazı tarihî gerçeklerin incelenerek Türk halklarının ortak geleceği için hizmet edecek akademik çalışmaların sürdürülmesi için tüm Türk Dünyası’nın fikri ve bilimsel gücünü birleştirmesi gerekmektedir. Bu nedenle, UTA tarihçilerin çalışmalarını birleştirerek akademik camianın ilmî süzgecinden geçen bilimsel nitelikli tarih kitapları yayınlamayı öngörmektedir. UTA bu konuda sadece Türk dünyasını temsil eden tarihçi, Türkolog ve diğer uzmanların değil, aynı zamanda yabancı ülkelerdeki dünyaca ünlü tarihçilerin çalışmalarından da yararlanmayı, onların katılımlarıyla uluslararası kongre ve sempozyumlar düzenlemeyi planlamaktadır.
Böylece, tüm Türk topluluklarının kültürel mirasını kapsayan ortak yayınların yapılması hedeflenmektedir. Böyle bir faaliyetin titizlikle sürdürülmesi ise gelecekte Türk Dünyası’nın işbirliğini daha sağlam bir temele oturtmanın, kültürel, iktisadi ve siyasi yönlerden bütünleşmesinin ve birlik sağlamasının ön şartıdır. Kadim dönemlerde ve orta çağlarda birçok Türk düşünürü kendi eserlerinde Türk halklarının ortak değerlerini seslendirmiştir. 19. yüzyılın sonu ve 20. yüzyılın başlarında da İsmail Gaspıralı başta olmak üzere, Muhammed Emin Resulzade, Ziya Gökalp, Fıtrat, Mustafa Çokay, Zeki Velidi Togan ve diğer yüzlerce aydının bu yöndeki çabaları Türkoloji çalışmalarına ışık tutmuştur. Bu bağlamda, günümüzde de bu mirasın üzerinde Türk toplulukları ortak tarihini bilimsel çerçevede yazılması, ortak değerlerin ön plana çıkarılması, böylece bir birlik oluşturarak ortak sorunları birlikte çözmeye anlayışının geliştirilmesi hayati düzeyde önem kazanmaktadır. Türk Akademisi bu misyonu üstlenerek bugünün ihtiyaçlarından yola çıkarak ileride ortak Türk tarihi yazılması için yukarıda zikredilen adımları atmakta ve bu yönde daha ileri düzeyde çalışmalar yapmayı hedeflemektedir.
İleride kadim ve Orta Çağlara ait Çin, Arap, Fars, Türk ve diğer dillerde yazılmış Türk topluluklarının tarihi, dili, kültürü, yaşam tarzını içeren tarihî eserler, seyahat kitapları, destan, divan, sözlük, harita, menkıbe, şecere gibi birincil kaynakların açıklamalı çeviri yayınlarının projeler kapsamında neşredilmesi öngörülmektedir. Bu tür projeler Türk devletçilik geleneğini yansıtan tarihî malzemeler ve arkeoloji buluntularının katalog ve albümler halinde yayımını da içermektedir. Özellikle, eski Türk askerî aletleri, kıyafet, sikke, mühür, bayrak, tuğ gibi devlet sembollerinin fotoğrafları işbu yayımlarda yer alacaktır. Örneğin, Türk toplulukları tarihinde önemli yeri olan at ve onunla bağlantılı geleneklerle ilgili bir proje de düşünülmektedir. Özellikle, Türk atlarına dair yazılı kaynaklarda geçen bilgiler, kaya ve duvar resimleri, minyatür, taş kabartmaları, heykelcik, metal ve seramik eşyalarda yansıyan Türk at tasvirleri, arkeolojik kazılarda Türk askeriyle beraber gömülen atların mezarlarının restorasyonu, atla ilişkili gelenek ve görenekler, terimler ve tabirler, şiir ve destanlar, mitler, efsane ve masallar, rivayetler, şarkı ve koşuklar, besteler, melodi, at sporu gibi konulu çalışmalar “Türk Kültüründe At” olarak adlandırılacak projede öncelikli konulardır.
Yayınlar
Uluslararası Türk Akademisi sadece Türkoloji değil aynı zamanda Altay araştırmalarının da önemli bir merkezine dönüşmeyi hedeflemektedir. Bu amaçla “Altay ve Türkoloji Araştırmaları” adında yılda 4 defa yayımlanmakta olan, ileride ise yılda 2 defa “Altay Araştırmaları” ve “Türkoloji Araştırmaları” adları altında ayrı ayrı yayınlanması planlanan dergiler bu alanlarda çalışan bilim adamlarının ilmî başarılarını bilim dünyasına tanıtmaya yöneliktir. İngiliz, Rus, Türk ve Kazak dillerinde yayımlanarak mezkur alanlarla ilişkili akademik makaleleri ve yeni kitapların tanıtımını yapmakta olan “Altay ve Türkoloji Araştırmaları” dergisinde halen dil ve tarih konuları ağırlıklı olarak incelenmekle beraber, Türk topluluklarının kültürü, sanatı, folkloru, etnografyası ve diğer özelliklerinin aydınlatılması da öngörülmektedir. Dergide Altay ve Türkoloji araştırmalarında emeği geçen, kendi çalışma alanında tanınmış ve orijinal bilimsel çalışmalar yapmış, objektif ve tarafsız çalışmalar sürdüren uzmanların yazılarının yanı sıra genç nesil akademisyenlerin makalelerine de yer verilmektedir.
Diğer taraftan UTA, Türkoloji alanındaki araştırmalarına devam etmekle beraber, aynı zamanda, Türk Dünyası’nın aktüel problemleri ve gelişme perspektifleri konusundaki araştırmaların uluslararası merkezine de dönüşmektedir. Akademinin önderliğinde çok az zaman içerisinde birçok uluslararası bilimsel konferans, sempozyum ve diğer etkinlik düzenlenmiştir. Ayrıca kurum tarafından bu yıldan itibaren “Global Türk” dergisi adıyla, günümüz Türk Dünyası’nın sosyo-kültürel sorunları ve ekonomi, uluslararası ilişkiler ve entegrasyon yönündeki gelişmelerini inceleyen ve Türk dünyasının tanınmış uzmanlarının yazılarına yer veren yeni bir dergi çıkarılmaktadır.
Geçen dört sene zarfında UTA’nın gerçekleştirdiği en önemli çalışmalardan biri de kitap ve benzeri bilimsel yayınlar olmuş, yayın teknolojisinin son gelişmelerinden yararlanılarak yayınlanan eserlerin sayısı yaklaşık 50’yi bulmuştur. Bu yayınlar arasında M. Zakiyev’in “Türk Topluluklarının Derin Etnik Kökleri” (Tataristan), V. Y. Butanayev’in “Sayan-Altay Türkleri Kültürü ve Yaşam Tarzının Özelllikleri” (Hakasya), N. M. Cusupov’un “Sanatsal Metinlerde Türkçe Simgeler” (Özbekistan), A. V. Kuznetsov’un “Turan Halkları Dil Birliğinde Mülakat Etiketi” (Çuvaşistan), F. Ş. Nuriyeva’nın “Altın Ordu Dönemi Yazılı Eserlerin Dil Özellikleri” (Tataristan) gibi eserleri basılmıştır. Ayrıca, Akademi tarafından Türk Halklarının Almanak ve Antolojisi de yayınlanmıştır.
Kütüphane ve Müze
Bişkek Anlaşması uyarınca UTA’nın bünyesinde Türk Dünyası Kütüphanesi ve Türk Müzesi faaliyet göstermektedir. Uluslararası Türk Akademisi’ndeki Kütüphane Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev ve Türkiye eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından açılmıştır. UTA kütüphanesinde monografi, mecmua, katalog, albüm, almanak, dergi, süreli yayın gibi Türkolojinin tüm alanlarında yayınlanan eserleri içeren kitaplar bulunmaktadır. Özellikle, Türkoloji konulu İngiliz, Rus, Alman ve Fransız başta olmak üzere birçok yabancı dillerdeki kitapların yanı sıra hemen hemen tüm Türk topluluklarının dillerine ait eserler bu kütüphanede bir araya getirilmiştir. Bununla beraber, kütüphanede Türk dillerinde yayınlanmakta olan Türkoloji ve onunla bağlantılı konuları içeren süreli yayınlar ve dergilerin devamlı olarak temin edilmesine özen gösterilmektedir. Kütüphanede binlerce elektronik kitap ve makale elektronik ortamda bir araya toplanmıştır.
Bu faaliyetlerin dışında, özel kütüphaneler, tanınmış yazar ve bilginlerin topladığı kitaplar veya özel kütüphanelerden kitapların satın alınması planlanmaktadır. Örneğin, Macaristanlı ünlü Türkolog İştvan Kongur Mandoki’nın 16 bin kitabı içeren şahsi kütüphanesi Akademi tarafından devralınmıştır.
UTA’nın bünyesinde faaliyet gösteren Türk Müzesi de Türk halklarının kültürel özelliklerini göstermek amacıyla kurulmuştur. UTA Kazakistan’ın Merkezi Müze ve Milli Müzesi’nin desteğiyle tarihî eserlerle yenilenen Türk Müzesi’nde başta Kazak halkı olmak üzere Türk halklarının kültürüne ait tarihî Kültekin’in heykeli gibi önemli buluntular ve tarihî eserler sergilenmektedir. Mesela, Orta Çağda yaşayan Türk halklarına ait müzik aletleri, tabaklar, ibrikler, el değirmeni, deriden yapılan eşyalar, kemerler ve sandıklar gibi tarihî eserleri görmek mümkündür.
Kaynak: http://www.ayu.edu.tr/static/kitaplar/turk_topluluk_almanak.pdf
|