Men�ler
Anket
Bizi nereden duydunuz?
Ma� Sonu�lar�
Dersim'in Tarih�esi - T�rk Birli�i

Dersim'in Tarih�esi

DERS�M'in TAR�HÇES�

Nuri GÜRGÜR
Türk Ocaklar� Genel Ba�kan�

      1935’den beri ad� Tunceli olan Dersim’in tarihî, sosyal, ekonomik ve psikolojik yap�s�, co�rafi durumu dikkat nazara al�nmadan, sadece 1937-1938’de yap�lan iki askerî harekât üzerinden yap�lacak bir de�erlendirme çok eksik kal�r. Çünkü buran�n �artlar� 1935’den sonra ortaya ç�kmad�. Bölgenin Anadolu’nun ba�ka hiçbir yerine benzemeyen kendine özgü özellikleri, yerle�ik bir a�iret düzeni, sosyal, kültürel ve psikolojik yönleriyle yüzy�llar boyunca kendisini çevresinden farkl� k�lan bir yap�s� mevcuttur. Bu tablo, ülkemizde ya�anan sosyo-ekonomik geli�melere paralel olarak son dönemlerde de�i�meye ba�lasa bile geçmi�ten gelen çizgiler farkl� formatta da olsa devam ediyor.
     Dersim Osmanl� Devleti bünyesinde sürekli bir problem olmu�tur. 11.yy.dan itibaren bölgeye gelip yerle�en a�iretler co�rafi durumun da etkisiyle çevreye entegre  olamad�lar. Gelenek ve göreneklerine, inanç yap�lar�na s�k� s�k�ya ba�l� kalarak, kendilerini çevreden tecrit ettiler.
     Dersim’in toprak yap�s� büyük k�sm�yla tar�ma elveri�li de�ildir. Co�rafi durumu nedeniyle yollar ve dolay�s�yla ula��m son derece elveri�sizdir. Hayvanc�l�k ekonominin ana unsurudur. Bölgedeki madenlerin i�letilmeye ba�lanmas�ndan sonra 20.yüzy�l�n ba�lar�ndan itibaren küçük çapta da olsa olu�an sanayi ile ticaretin tamam�na yak�n� yüzy�llar boyunca H�ristiyanlar�n ve özellikle Ermenilerin elinde bulunuyordu. Tar�m alanlar�n�n s�n�rl� olmas� a�iretler aras�nda s�k s�k arazi ve otlak anla�mazl�klar�na yol aç�yor, kavgalara neden oluyordu.
     Bölgenin sosyal yap�s� büyük nispetle a�iretlerden olu�uyordu. Ba�lar�nda bulunan bir veya birkaç reis tart���lmaz bir otoriteye sahipti. Çemi�kezek ve Çarsancak kazalar�nda ya�ayan halk�n d���ndaki a�iretlerin tamam�na yak�n� Alevi (K�z�lba�) inanc�n� benimsemi�ti. �nanç önderleri olan dede ve seyyidlerin kitle üzerinde etkileri büyüktü. Baz� a�iretlerin reisli�i de seyyidler taraf�ndan yürütülüyordu. Osmanl� kay�tlar�nda reisler A�a s�fat�yla geçer.
   Osmanl� Devleti Yavuz Sultan Selim döneminde bölgenin siyasal ve sosyal statüsünün belirlenmesinden sonra, uzun y�llar bölgeyle ilgilenmek gere�ini duymad�. Bunun sonucu olacak Dersim feodalitesi yerle�ip kökle�ti. Ancak 18.nci yy’�n ortalar�ndan itibaren Dersim a�iretlerinin çevre halk� üzerindeki bask�s�n�n giderek t�rmanmas� neticesinde payitahta iletilen �ikayet ve istekler üzerine, asayi�i sa�lamak maksad�yla önlemler al�nmaya çal���ld�. Mesela 1754’de Çarsancak kazas�ndan Divan-� Hümayun’a iletilen �ikayetler yörenin en etkili a�iretlerinden �eyh Hasanl�lar’�n e�k�yal�k yapt�klar�, can ve mal güvenli�inin kalmad���, mahallinde üzerlerine gönderilen askerlerin de bunlarla ba� edemedikleri anlat�l�yor; Erzurum ve Diyarbak�r eyaletleri valilerinin duruma müdahale ederek asayi�in sa�lanmas�, a�iret ileri gelenlerinin idam edilmeleri, di�erlerinin de �slah edilme ihtimali bulunmamas�ndan dolay� sürgün edilmeleri isteniyor.
   A�iretlerin çevre halk�na bask� ve sald�r�lar�na devam etmesi üzerine, payitahttan Maden Emini, Palu Hâkimi, Kemah Voyvodas�, Erzincan Ayan� ve Ki�� Beyi’ne emirler gönderilerek sald�r�lar�n önlenmesi istenir. Devlet ar�ivlerinde buna benzer pek çok yaz��ma vard�r. Mesela 1780’de Gümü�hane, Kuruçay, Kemah, Çemi�gezek, E�in ve Tercan kazas� ahalisinin Divan-� Hümayun’a sunduklar� dilekçede a�iretlerin sald�r�lar�ndan dolay� can, mal ve namus güvenliklerinin kalmad���, halk�n e�k�yan�n �errinden ba�ka yörelere göç etmeye ba�lad�klar� anlat�l�yor ve a�iretlerin bu tutumlar�n� de�i�tirmeye niyetli olmad�klar�ndan bahisle, buralardan vakit geçirilmeden sürülmeleri isteniyor.
   Bu tarihlerde Erzurum Valisi’ne gönderilen fermanda �öyle deniyor: “…..Kuzican ve Kemah ve Gürcani� derunlar�nda bulunan ekrâd ile Kemah ve Erzincan Bo�az�’nda ve Sar�kaya’da oturan ekrâd hulûl-i bahara dek etraflan îhata, mêzkur �eyh Hasanlu ve Dersüm’lü ve Güvenlü vesâir mahallerdeki ekrâd-� �ekavet mu’tâd�n dahi bi-mennihi teâlâ evvel bahar bu yerlerden kald�r�lmalar� ve ba�ka yerlere iskan edilmeleri….” emredilmi�tir.
   Ancak al�nan sert tedbirlere ra�men asayi� sa�lanamad���ndan, bölge halk�n�n korku ve huzursuzlu�u sürdü�ünden, yaz��malardan anla��ld��� üzere tedbir al�nmas� yönündeki talepler s�k s�k tekrarlanm��t�r. Al�nan bütün tedbirlere ra�men 19.ncu yüzy�l�n ikinci yar�s�na kadar Devletin Dersim m�nt�kas�nda denetim ve kontrol kurmas� mümkün olamam��t�r. Tanzimat Ferman�’yla birlikte yeni idarî te�kilatlanmaya geçilirken, bölge Dersim Sanca�� ad�yla yap�land�r�lm��, devlet otoritesini sa�lamak üzere askerî harekât ba�lat�lm��t�r. Bunun amac� bölgede “…Dersim Sanca�� denilen mahal Harput ve Erzurum eyaletleri civar�nda ve Çarsancak ve Çemi�gezek ile Ki�� kazalar�n�n vuslat�nda vâkî olarak ekser kura ve mezralar� zikrolunan kazalarla” hudutlu oldu�u belirtiliyor, “…üç-dört yüz seneden beru içlerine hükümet girmemi� ve kendilerü dahî da� ve ormanlarda gezerek” ya�amakta olan a�iret mensuplar�n� asayi�i bozacak davran��lar�ndan vazgeçirmeye çal��mak, silahlar�n� teslim etmeyi sa�lamakt�r. Bir y�l kadar süren harekât oldukça ba�ar�l� sonuçlanm��, baz� a�iretler askere direnmeye çal��salar da tutunamay�p da��lm��lar, bunlar�n bir miktar silah�na el konulmu�tur.
   Payitahta gönderilen arzlarda bilhassa iki noktaya dikkat çekilmi�tir: 1- Bu a�iret mensuplar�n�n çift ve çubu�a al��t�r�lmalar� suretiyle �slaha çal���lmalar�, 2- Silah teslim etmeyen baz� a�iret mensuplar�n�n da� ve ormanlara savu�arak saklanmalar�, bunlar�n her an yeni sald�r�lar yapma ihtimali dikkate al�narak bölgede yeterli say�da asker bulundurulmas�.
   Devlet asayi�i sa�lamakta zorland��� gibi vergi de toplayamamaktad�r. Harput valisinin 13 Mart 1857 tarihli yaz��mas�nda “…. Koçgiri a�ireti e�k�yas�n�n tefrîk, ahz ve giriftleriyle icrâ olunan �slahâttan dolay� a�îret-î merkûme ahalisî taraf�ndan te�ekkül” ettikleri ve bundan böyle uygunsuz ki�ileri aralar�nda bar�nd�rmamaya söz verdikleri bildirilmi�tir. Ancak vergi ve asker alma konusunda ba�ar�s�z kal�nm��t�r.
   Devletin çok zor �artlar içerisinde bunald��� bu dönemde Dersim meselesinde çaresiz kalan merkezî yönetim bölgedeki baz� kaymakaml�klar� a�iret reislerine vermek suretiyle onlar üzerinden kontrolü sa�lamaya çal��t�. Bu durum a�iretlerin tahakkümcü yap�s�n� güçlendirmi�, e�k�yal�k olaylar� giderek t�rmanm��t�r. E�k�yal�k yapan a�iret reislerinden baz�lar�n�n yakalan�p sürgüne gönderilmeleri nispî bir sükûnet sa�lasa da, bölge halk� üzerindeki bask� ortadan kalkmam��t�r. Özellikle Cebel-i Dersim denilen bölgede a�iretlerin tutumu de�i�memi�tir. 1877-1878 Osmanl�-Rus sava�� ba�larken, Devletin otoritesini kabul etmeyen Mansur A�a isimli bir a�iret reisi daha önce sürgüne gönderilen a�iret reisleri için af ç�kar�lmas�n�, yerlerine dönmelerinin sa�lanmas�n�, isteklerinin kabul edilmemesi durumunda Rus ordusuyla birlikte hareket edeceklerini söyleyerek �antaj yapm��t�r. Fakat zor durumda olan Osmanl� Devleti’nin bu istekleri kabul etmesine ra�men sözlerinde durmam��lar, hem e�k�yal��� sürdürmü�ler, hem de Çarl�k ordusuyla i�birli�i yapm��lard�r. 1877’de Koçu�a�� Reisi Ahmet A�a, E�in ve Çemi�gezek bölgelerine sald�rm��, baz� a�iretlerin birle�erek ortak hareket etmesi kar��s�nda bunlarla muharebeye ba�layan E�in Kaymakam� Osman Bey sald�rganlar� üç gün süren çarp��madan sonra püskürtmeyi ba�arm��t�r. Ayn� tarihlerde bir ba�ka sald�r�y� K�rgam A�ireti yapm��, Hozat’� basarak ya�malam��t�r. Osmanl� Devleti bir taraftan Rus ordular�yla cephede sava��rken di�er yandan bu e�k�yayla u�ra�mak zorunda kalm��t�r.
   93 harbinden sonra da durum de�i�memi�tir. 1892’de Koçu�a�� ve Samu�a�� a�iretleri birle�erek çevreye zarar vermeye ba�lay�nca, Dersim Mutasarr�f� Ali �efik Pa�a, bunlara kar�� harekât ba�latm��t�r. Ancak a�iretlerin birlikte hareket etmeleri sonucu devlet güçleri büyük zayiat vermi�, bir miralay ile elli asker hayat�n� kaybetmi�tir. Di�er vilayetlerden takviye güçlerin gelmesi üzerine a�iretlerle bar�� antla�mas� yap�lm��t�r. Ancak a�iretlerin tutumu de�i�memi�tir; verdikleri sözleri tutmam��lar, al��t�klar� �ekilde davranmay� sürdürmü�lerdir. Soruna çözüm bulma amac�yla 1894’de 4.Ordu Mü�irli�i’ne Zeki Pa�a getirilerek bölgenin �slah� görevi kendisine havale edilmi�tir. Ne var ki, bu tedbirler de sonuç vermemi�, Dersim’e biti�ik kaza ve köylerin yan� s�ra Erzurum, Erzincan, Malatya ve Ma’mûretü’l-Azîz gibi vilayetlerin halk� zor durumda kalm��lard�r. Halk�n sürüp giden bu e�k�yal��a kar�� �ikayet ve talepleri telgraf hatlar�n�n i�lemeye ba�lamas�ndan sonra daha da yo�unla�m��t�r.
   Dersim Sanca�� mutasarr�f� Arifî Pa�a’n�n Dahiliye Nezareti’ne sundu�u raporda �u ifadeler dikkat çekicidir: “Dersimlilerin sald�rganl�klar� hayat kayg�s�ndan kaynaklanmaktad�r. Dersim halk� seyid ve a�alar�n elinde esirdir. Dersim’de �slahat yapabilmek için burada mevcut askerî kuvvetin takviye edilmesi gerekir. Ancak bu yap�l�rken a�iretlerin elinde bulunan her türlü silah� toplamak icap eder. Askere gitmeyenleri ve ayr�ca �ekavete te�vik eden a�a ve seyyidleri Dersim’e ayak basmamak üzere bu bölgeden ç�karmak laz�md�r. Katilleri ve suçlular� derhal yakalayarak adliyeye teslim etmek gerekir. Bu tür icraat Dersim’de asayi�i temin edecektir. Zira Dersimlileri ö�üt ve ba��� yoluyla veya ettikleri yeminlere aldanarak �slah etmek mümkün de�ildir.”
   Buna benzer bütün yaz��malar ve belgeler Dersim’de sürüp gelen e�k�yal���n, sald�r� ve soygun olaylar�n�n, asayi� sorununun halledilmesi için etkili önlemler al�nmas� hususunda genel bir görü� birli�inin bulundu�unu, bölgede görev yapan bütün yöneticilerin ortak fikrinin bu yönde oldu�unu gösteriyor. Dikkat edilmesi gereken en önemli husus, yap�lan tespitlerin problemin temelinde Kürtlük ve Alevilik �eklinde etnik nitelikte bir alg�ya dayal� olmamas�d�r. Temel sorun tarih içerisinde bölgenin kendine özgü yap�s�n�n, reis ve seyidlerin kat� ve otoriter hâkimiyetleri alt�nda, feodalitenin, a�iret düzeninin, asayi�sizli�i buralarda ya�ant�n�n bir parças� haline getirmesidir; a�iretler bir yandan kendi aralar�nda çat���rken, di�er yandan çevre halk� her an mallar�na ve canlar�na vaki olacak bir sald�r� ihtimali kar��s�nda sürekli korku ve endi�e içerisinde ya�amak zorunda b�rakmas�d�r.
   19 May�s 1908 tarihinde 2000 kadar a�iret mensubu Laçin U�a��n�n merkezi olan Kakder müfrezesine sald�rm��lar ve askerlerin bulundu�u tepeyi ele geçirerek telgraf malzemesine el koymu�lard�r. Ayn� gün Diyap A�a idaresindeki a�iretler Çemi�gezek civar�ndaki köylere sald�rm��lar ve Pertek civar�nda da ya�mada bulunmu�lard�r (Prof. �brahim Y�lmazçelik-Osmanl� Devleti Döneminde Dersim Sanca��, Syf:153).
   Dersim de sorunlar me�rutiyetin ilan�ndan sonra da devam etmi�tir. Ç�kar�lan af kanunuyla baz� reis ve seyidlerin cezai takibattan kurtulmalar� herhangi bir pi�manl��a ve davran��lar�n� de�i�tirmelerine yol açmam��, al��t�klar� �ekilde davranmaya devam etmi�lerdir.
   1909 y�l�nda 4.Ordu Komutan� olan �brahim Pa�a, Devlet merkezine gönderdi�i bir raporda; Dersim Sanca��’n�n 54 a�iret ve 500 köyden meydana geldi�ini belirttikten sonra buradaki icraatta tedibat ve �slahat�n bir arada yap�lmas� gerekti�ini ve özellikle �slahatta önem verilmesini istemi�tir(Prof. �brahim Y�lmazçelik, Dersim Sanca��, Syf.158).
   1.Dünya Sava�� s�ras�nda Dersim a�iretleri genellikle bekle-gör politikas� izlediler. Ermeniler a�iretleri yanlar�na çekebilmek için büyük çaba gösterdiler. Tehcir s�ras�nda bir k�s�m Ermeniler a�iretlere s���nd�lar, onlar�n kimli�ine bürünerek bölgede kalmay� ba�ard�lar. Tehcir edilen Ermeni kafileleri yol boyunca a�iretlerin sald�r�lar�na maruz kald�lar. Kafileleri sevk eden askeri birlikler say�ca yetersiz olduklar�ndan, silahl� Dersimlilerin sald�r� ve ya�malamalar� önlenemedi. Pek çok Ermeni a�iret mensubu sald�rganlar taraf�ndan öldürülüp yanlar�ndaki para ve mücevherata el konuldu. Ruslar çekilirken önde gelen a�iret reislerinden Seyid R�za, önce tarafs�z kald�, daha sonra Devletin kal�c� oldu�u anla��l�nca Ermenilerle mücadeleyi tercih etti. Hükümet Bekta�ilerin ba�� olan Çelebi Cemalettin Efendi vas�tas�yla Dersimlileri Türk ordusuyla birlikte olmak üzere telkinde bulunmas� amac�yla bölgeye gönderdi ancak Dersimliler daha çok geli�meleri izlemekle yetindiler.

   Dönemin etkili Kürtçü liderlerinden Nuri Dersimi �unlar� söylüyor: “Harp içerisinde Dersim Türk egemenli�inden kurtulmu� ve özerklik kazanm��t�. Fakat ne yaz�k ki bölgenin güneyinde Kürtlerden olu�an Hamidiye alaylar� ile uzun zamand�r kölelik yapan köylüler yine kendilerini kulland�rtt�lar ve Kürtlerin yarar�n�n aksine Rus ordular�na ve Ermeni karde�lerine kar�� gönüllü birliklerle birlikte bir intihar sava�� sürdürdüler.”
   Ruslar�n çekilirken b�rakt�klar� silahlar�n ço�unu ellerine geçiren a�iretler sava��n sonuna do�ru silahl� bir güç haline gelmi�lerdi. �stanbul’daki Kürdistan Teali Cemiyeti 1918’de geni� bir ayaklanma haz�rlamak için bölgeye elemanlar gönderdi. Sivas’�n baz� kazalar�nda veteriner olarak çal��an Nuri Dersimi ve Kürt Teali Cemiyeti üyesi Haydar ve Ali�er karde�ler bu giri�imlerin ba��nda yer al�yorlard�. K�sa bir süre sonra bu fitne çabalar� sonuç verdi ve millî mücadele döneminin önemli problemlerinden biri olan “Koçgiri �syan�” patlad�.
   Bu olay�n en önemli taraf� etnikçi Kürt hareketinin ilk defa olarak siyasî bir taleple ortaya ç�kmas�yd�. Hozat’ta toplanan isyan�n eleba��lar� TBMM’ne telgraf çekerek ba��ms�z Kürdistan hakk�n� Meclisin tan�mamas� durumunda bunu silah zoruyla kazanacaklar� tehdidini ilettiler. Bu s�rada Dersim’den dört milletvekili Meclis’te bulunuyordu. Ankara Hükümeti olay� anla�ma yoluyla çözmek maksad�yla isyan�n eleba��lar�ndan Haydar Bey’i Ümraniye valisi, karde�i Ali�er’i Refahiye Kaymakam� olarak atad�. Tutuklanm�� olan Nuri Dersimi’yi Seyid R�za’n�n tehdidi üzerine b�rakt�. Ancak isyan devam etti. Kürtler Ümraniye’yi ele geçirerek pek çok asker ve komutanlar�n� öldürdüler. TBMM Hükümeti bu durumda yapmas� gerekeni yerine getirdi, Nureddin Pa�a’n�n komutas�ndaki askerî birlikler k�sa sürede isyan� bast�rarak, düzeni sa�lad�lar. Ancak bu ayaklanman�n bast�r�lmas� problemin etnik mecrada daha da geni�leyerek devam�n� engellemek anlam�na gelmiyordu. Bir ba�ka ifadeyle Koçgiri kalk��mas� bir milat olmu�tur. Bu zamana kadar Dersim ve çevresinde tamam�yla e�k�yal�k ve asayi� sorunu olarak devam edip gelen olaylar, bu ba�kald�r�yla birlikte Kürt Teali Cemiyeti’nin istedi�i alana kaym��, etnik ve politik bir talep haline dönü�mü�tür. Etnikçi-ayr�l�kç� Kürtçülük hareketinin ba�lang�ç noktas� Koçgiri olay�d�r.
   Geçmi�te ya�anan ve art�k tarihi nitelik kazanan olaylar�, günümüzde bir hesapla�ma yahut öç alma niyetiyle ele alman�n kimseye yarar� olmaz. Çünkü tarihe bu tarz bir yakla��m ister istemez gerçeklerin bir k�sm�n� görmezlikten gelmeye, hakl� ç�kma kayg�s�yla olaylar� kurgulayarak okumaya yol açar. Üstelik hesapla�ma çabas� hedef seçilen konuyla s�n�rl� kalmaz. Çorap sökü�ü gibi birbirini takip ederek geni� bir zaman kesitinin tümüne sirayet eder. Her hesapla�ma giri�iminin kar�� tepkileri olu�aca��ndan, toplumun huzurunu kaç�racak ba�ka hiçbir konu olmasa bile, gündem en hayati güncel meselelere bile yer kalmayacak �ekilde a�z�na kadar doldurulmu� olur. Sonuçta dü�manl�klar derinle�ip, yayg�nla��r, toplumsal bar���n sa�lanmas� hayal olur.

   �stenen buysa Dersim konusu en uygun vesiledir, herkes haz�r konu aç�lm��ken ak�l ve mant��� bir yana koyarak yumruklar�n� sallamaya devam etsinler.

***


   Bu yaz� haz�rlan�rken Prof. �brahim Y�lmazçelik’in Osmanl� Devleti döneminde Dersim Sanca�� isimli kitab�ndan yararlan�lm��t�r.
Al�nt�: www.uluturk.info

S�raBa�l�k

Yazarlar
Halil KURUMAHMUT
L�BYA GER�E��....
Prof.Dr.Fethi GED�KL�
Z�HDΒN�N �EYH�NE YAKTI�I A�IT
Hava Durumu
Piyasalar
Alt?n
� Copyright 2016 Halil KURUMAHMUT - T�m haklar� sakl�d�r.