Menüler
Anket
Bizi nereden duydunuz?
Maç Sonuçları
Karabağ Gölgesindeki Türk - Rus İlişkileri - Türk Birliği

Karabağ Gölgesindeki Türk - Rus İlişkileri

 

KARABAĞ GÖLGESİNDEKİ TÜRK-RUS İLİŞKİLERİ

Karabağ problemine tam manasıyla yansımayan Türk-Rus ilişkileri..!!!  Son dönemlerde bir çok alanlarda kendini göstermeye başlayan Türk-Rus ittifakının Karabağ  problemi ve Ermeni işgalciliği hususunda ise belirsizliğini koruduğu ön plana çıkmakta..!!! Bütün bu yakınlaşmaların iki ülke ilişkilerine son dönemde olan katkısını göz ardı etmek mümkün olmamakla birlikte, konu Karabağ ve Kafkaslar meselesine gelince, Rusya’nın kronik hastalıklarından kurtulamadığı ve tarihi bakış açısını da aynı doğrultuda muhafaza ettiği görülmektedir..!!! Rus Stratejist İrina Svistuvnova, Türkiye-Rusya ilişkilerinin geldiği nokta hususunda önemli açıklamalarda bulundu. Svistuvnova "Milletlerarası arena da Rusya-Türkiye ittifakını işaret ederek, Şanghay İşbirliği Örgütünün geleceği için Türkiye’nin katılımının ve Kafkaslardaki problemlerin halledilmesinin elzem olduğunu belirterek "Türkiye’nin Şanghay İşbirliği Örgütü projelerine katılması ve bu gibi projelerin hayata geçirilmesine önemli derecede yardımcı olacaktır dedi. Svistuvnova Şanghay işbirliği Örgütüne üye olabilecek Türkiye’nin diğer İslam ülkeleri ile olan özel bağlarını da dikkate aldığımızda, Avrasya bölgesindeki ekonomik entegrasyon süreçlerinin yeni ivmeler kazanabileceğini söyledi. Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin'in 3 Aralık 2012 tarihindeki Türkiye ziyaretinin, Rusya-Türkiye arasında üst düzey işbirliği konseyi çerçevesinde faaliyetlerini geliştirdiği, Ortak Stratejik Planlama Grubunun görüşmeleri çerçevesinde birçok uluslararası konuda görüş teatisinde bulunulmuş, birçok alanda işbirliği perspektifleri gözden geçirilmiş ve çok önemli anlaşmalara imza atılmıştır. Bugün gelinen noktayı dikkate aldığımızda, Rus-Türk ilişkilerinin, 500 yıllık diplomasi tarihi süresince en üst seviyeye ulaştığını söylemek pekte mümkündür. Üst Düzey İşbirliği Konseyi’nin kurulması, iki ülkenin liderleri arasında telefon diplomasisi bunun en önemli göstergeleri olarak adlandırılabilir. İki ülke arasında vizelerin kaldırılmasının da Rus-Türk işbirliğinin yakınlaşmasının yeni sayfası olduğu, ekonomik, sosyal, kültürel, akademik alanlardaki temasların ise giderek yoğunlaştığı görülmektedir. Önümüzdeki yıllarda bu gelişmelerin olumlu etkilerinin daha da artacağı görünen bir gerçektir .Rusya ve Türkiye hem bölgesel, hem de küresel düzeyde ortak çaba harcayabilecek potansiyele sahip olmaları,  uluslararası gündemde yer alan birçok konuda yakın veya paralel tutum sergilemesi, Rusya’nın 2013’te, Türkiye’nin 2015’te G-20’de dönem başkanlığını yürütecek olmaları,. Rusya ve Türkiye G-20 çerçevesinde ikili işbirliğini yoğunlaştırmak konusunda anlaşmaya varmış olmaları gibi hususlar iki ülke arasında küresel düzeyde örtüşen çıkarların sonucu olarak ortaya çıkmaktadır. Ayrıca 2012 yılında Türkiye’ye, Rusya'nın desteğiyle Şanghay İşbirliği Örgütü'ne Diyalog Ortağı statüsü verilmesi, ilerde Türkiye'nin Örgüt çerçevesinde daha geniş ve faal olarak yer almasını da beraberinde getirerek, Rusya ve Türkiye'nin uzun vadeli çıkarlarına hizmet edecek ve bu örgütü daha dinamik hale getireceği ifade edilmektedir. Ayrıca Rusya ve Türkiye’nin, Avrasya bölgesinin iki önemli ülkesi olması nedeniyle, 2000’li yıllardan sonra, Avrasyacı bir politik tutum sergilemeleri bölgede ikili ve çok taraflı işbirliğinin artırılmasına yönelik adımlarını da beraberinde getirmiştir.Bu gün iki ülke arasında hem ikili, hem de çok taraflı düzeyde ortaklıklar söz konusudur. Ekonomik alanda Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü, güvenlik alanında ise BLACKSEAFOR ve Karadeniz Uyumu Harekatı çerçevesinde ortak faaliyet alanlarını işaret etmek mümkündür. Karadeniz’e sahildar olan tüm ülkeleri kapsayan projeler bölge içinde hayati öneme sahiptir. İki ülke arasında gerçekleşen ortak projeler, aynı zamandakarşılıklı ihtilaf potansiyellerini de azaltmakta olup işbirliğinin daha hızlı seyretmesinede imkan teşkil etmektedir.Ayrıca iki ülke Karadeniz’de Rus-Türk işbirliğinden başka seçeneklerin olmaması konusunda paralel duruşlar sergilemektedirler.Bilindiği üzere  gibi Rusya ve Türkiye’nin ilişkilerinde bütün bu olumlu ilerleyişin yanında Azerbaycan-Ermenistan itilafı ve Ermenistan’ın işgalci tutumu, Nato savunma sisteminin Türkiye’de kurulacak kısmı ve Suriye krizi konusu gibi hususlar ise faklı yaklaşımlar olarak ortaya çıkmaktadır.

Bütün bu değerlendirmeler eşiğinde Türk-Rus ilişkilerinin özellikle Kafkaslardaki problemlerle beraber, Azerbaycan topraklarının işgalini göz ardı ederek sağlam temeller üzerine inşa edilmesini mümkün kılamayacağı, Rusya’nın görünen Ermenistan taraflılığının da pek hayra hizmet etmediğini de gerçeğini ortaya koymaktadır. Ayrıca bölgede gelecekte bu gibi politik tutumların her türlü işbirliği ve istikrarı önemli derecede etkileyeceği bilinmesi gereken bir gerçek olarak ortaya çıkabilecektir. Karabağ meselesi; Türkiye-Rusya ilişkilerinin yanında, Türk Dünyası-Rusya ilişkilerini gelecekteki seyrini belirleyen önemli bir etken olarak güncelliğini koruyacaktır.

 

SıraBaşlık

Yazarlar
Halil KURUMAHMUT
LİBYA GERÇEĞİ....
Prof.Dr.Fethi GEDİKLİ
ZÜHDÎ’NİN ŞEYHİNE YAKTIĞI AĞIT
Hava Durumu
Piyasalar
Alt?n
© Copyright 2016 Halil KURUMAHMUT - Tüm hakları saklıdır.